1. Ceza Dairesi 2013/4430 E. , 2014/2598 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yakın akrabayı öldürmeye teşebbüs, hakaret
HÜKÜM : 1-5237 sayılı TCK”nun 82/1-d, 35/2. maddeleri gereğince 13 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına.
2-5237 sayılı TCK”nun 82/1-d, 35/2. maddeleri gereğince 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına.
3-5237 sayılı TCK”nun 125/1,125/4. maddeleri gereğince 3 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-Sanık Halil hakkında 09.05.2012 tarihli iddianame ile TCK”nun 106/2-a maddesi uyarınca silahlı tehdit, 28.05.2012 tarihli idddianame ile TCK”nun 106/1 maddesi uyarınca tehdit suçlarından açılan kamu davaları ile ilgili bir karar verilmediği anlaşılmakla; zamanaşımı süresi içinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
2-Toplanan deliller, karar yerinde incelenip, sanık … mağdur … yönelik eylemlerinin sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde hakaret suçunun niteliği tayin, cezayı azaltıcı bir sebebin bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri ve bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
A-Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA),
B-Sanık hakkında 05.02.2012 tarihli eyleminden kurulan hükmün incelenmesinde;
Oluşa ve dosya içeriğine göre; olay günü, aralarındaki geçimsizlik nedeniyle evi terkeden eşi mağdureyi konuşup anlaşmak üzere evine getiren sanığın, çıkan tartışma sonrasında yerden 4.30 metre yüksekliğindeki pencerenin dışına çıkan mağdura bıçak tevcih edip, sinkaflı hakaretlerde bulunduğu, aynı zamanda öldürmekle tehdit edip, “atla, atlamazsan ben seni atacağım” dediği, olay yerine gelen kolluğun müdahalesi ile mağdurenin yara almadan kurtarıldığı olayda; sanıkla mağdurenin olay sırasında aynı evde ve aynı odada bulunmaları, sanığın mağdurenin çıktığı pencereye ulaşabilecek durumda olması, kolluk kuvvetlerinin müdahalesine kadar her türlü eylemi gerçekleştirmeye yetecek kadar zaman bulunması, mağdurenin çıktığı pencerenin yerden yüksekliği dikkate alındığında sanığın sübut bulan eyleminin mağdureyi elindeki bıçakla tehdit etmekten ibaret olup, olayda öldürme kastı ile hareket ettiğine dair her türlü kuşkudan uzak kesin deliller bulunmadığı, eyleminin bir bütün olarak silahlı tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgı ile kasten öldürmeye teşebbüsten hüküm kurularak fazla ceza tayini,
C-Sanık hakkında 13.02.2012 tarihli eyleminden kurulan hükmün incelenmesinde;
aa-Mağdurun vücuduna isabet eden toplam 6 bıçak darbesinin ayrı ayrı değerlendirilip yara drajeleri belirlenerek her birinin meydana getirdiği yaralanmanın niteliği belirlenip, her birinin basit tıbbi müdahale ile giderilip giderilemeyeceği, hayati tehlike geçirmesine neden olup olmadığı, özellikle frontal bölgeye isabet edip, frontal kemikte kırığa ve hayati tehlike geçirmesine neden olduğu belirtilen yaranın künt bir cisimle mi yoksa kesici delici cisimle mi meydana getirildiği, oluşan kırığın boyutları ve mahiyeti hususlarında, mağdureye ait tüm tedavi belgeleri ile yargılama dosyası kül halinde gönderilerek adli tıp ihtisas kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması,
bb-Sanığın mağdureye yönelik eylemi devam ederken, kolluk tarafından müdahale edilmesi nedeniyle eylemine son verdiği iddia ve kabul edilmesine rağmen, sanığın olaydan sonra yakalanmayıp kaçtığı, böyle bir müdahaleye ilişkin dosya kapsamında mağdurenin soyut beyanı dışında bir delil bulunmadığı anlaşılmakla; eylem sırasında olaya kolluk kuvvetlerinin müdahale edip etmediği hususunun araştırılarak, müdahale eden kolluk görevlilerinin tespiti halinde tanık sıfatıyla dinlenmeleri, olayda sanığın eylemine devam etmesini engelleyen harici bir sebep bulunup bulunmadığı hususunun araştırılması,
Sonucuna sanığın hukuki durumunun tayini yerine, yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, re”sen de temyize tabi hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), kararın niteliği ve tutuklulukta geçen süreye göre sanığın tahliye talebinin reddine, 22/04/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.