Yargitay-1-Ceza-Dairesi-2009-5127-Esas-2013-832-Karar-Sayili-Ilami


Silahla kasten yaralama – kasten yaralama – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2009/5127 Esas 2013/832 Karar Sayılı İlamı

Esas No: 2009/5127
Karar No: 2013/832

Silahla kasten yaralama – kasten yaralama – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2009/5127 Esas 2013/832 Karar Sayılı İlamı

Sanıklar Ramazan ve İsmail arasında bir kavga yaşandığı ve Ramazan’ın iki bıçak darbesiyle İsmail’i kasten yaraladığı, İsmail’in de Ramazan’ı yaraladığı suçlamasıyla bir dava açılmıştır. Mahkeme, Ramazan’ın suçunun işleniş biçimi, darbe sayısı ve yaraların niteliği dikkate alınarak cezasının üst sınırına yakın tayin edilmesi gerektiğini ve İsmail’in haksız tahrik nedeniyle cezasında indirim yapılması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, sanıkların belirli haklardan yoksun bırakılması kararının yanlış uygulandığına karar verilmiş ve karar bozulmuştur. İlgili kanun maddeleri şöyledir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/1 ve 29. maddeleri, ve 53/1-c ve 53/2. maddeleri.
1. Ceza Dairesi         2009/5127 E.  ,  2013/832 K.

    “İçtihat Metni”

    Tebliğname No: 1 – 2009/105198
    MAHKEMESİ : Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO: 30/12/2008, 2008/210 (E) ve 2008/357 (K)
    SUÇ : Silahla kasten yaralama, kasten yaralama

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Sanık Ramazan hakkında mağdur İsmail”i kasten silahla yaralama, sanık İsmail hakkında mağdur Ramazan”ı kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların nitelikleri tayin kılınmış, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık Ramazan müdafiinin haksız tahrikin varlığına yönelen, katılan-sanık İsmail müdafiinin sübuta ilişen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Oluşa ve dosya içeriğine göre; olay tarihinde mağdur-sanık Ramazan ve kız arkadaşı Aliye”nin ….. Cafe isimli eğlence yerinin önünde tartıştıkları, bu sırada sanık Ramazan”ın almış olduğu alkolün tesiri ile cafeden çıkan mağdur-sanık İsmail”e “artist artist niye yürüyorsun ” diyerek sataştığı, araya Aliye”nin girmesi ile İsmail”in aracına bindiği, sanık Ramazan”ın eliyle İsmail”in aracının camına vurduğu, araçtan inen İsmail ile Ramazan arasında çıkan kavga sırasında sanık Ramazan”ın göğüs ve sırt bölgelerinden hemopnömotoraks oluşturacak, basit bir tıbbi müdahale ile iyileşemeyecek, hayati tehlike geçirmesine neden olacak şekilde iki bıçak darbesiyle İsmail”i yaraladığı, sanık İsmail”in ise basit bir tıbbi müdahale ile iyileşebilecek derecede Ramazan”ı yaraladığı olayda;
    1- Sanık Ramazan”ın, mağdur İsmail”i kasten silahla yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden;
    Sanık hakkında 1 ile 3 yıl arasında hapis cezası öngören 5237 sayılı Yasanın 86/1. maddesi uyarınca yapılan uygulama sırasında, suçun işleniş biçimi, darbe sayısı ve yaraların niteliği dikkate alınarak temel cezanın üst sınıra yakın tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2- Sanık İsmail”in, mağdur Ramazan”ı kasten yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden;
    Mağdur Ramazan”dan kaynaklanan sanığa yönelik haksız eylemler nedeniyle, verilen cezada haksız tahrik nedeniyle 5237 sayılı TCK.nun 29. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği gözetilmeyerek fazla ceza tayini,
    3 – Sanıklar İsmail ve Ramazan hakkında belli haklardan yoksun bırakılmasına dair uygulama yapılırken TCK.nun 53/1-c maddesindeki hakları kullanmaktan aynı yasanın 53/2. maddesi uyarınca hapis cezasının infazının tamamlanıncaya kadar, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkisini kendi alt soyu üzerinde kullanmaktan ise koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gereğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık Ramazan müdafii ve katılan-sanık İsmail müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükümlerin CMUK”nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 11/02/2013 gününde oybirliği ile karar verildi.