Yargitay-1-Ceza-Dairesi-2009-5441-Esas-2013-810-Karar-Sayili-Ilami


Kasten yaralama – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2009/5441 Esas 2013/810 Karar Sayılı İlamı

Esas No: 2009/5441
Karar No: 2013/810
Karar Tarihi: 31.01.2013

Kasten yaralama – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2009/5441 Esas 2013/810 Karar Sayılı İlamı

Sanığın kız arkadaşlarına sözle tacizde bulunan mağdur ve arkadaşlarını uyarması nedeniyle mağdur ile kavga ettiği, kavgada sanığın yanında taşıdığı bıçakla mağduru sol hemitoraks ve sol lomber bölgelerden yaraladığı, yaralanmaların mağdurun yaşamsal tehlike geçirmesine neden olduğu belirlenmiştir. Mahkeme, sanığın eyleme bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğunu belirlediği ancak suç niteliğinin tayininde yanılgıya düşülerek, sanığın kasten yaralama suçundan cezalandırılmasına karar verildiği ve cezanın kanuna aykırı belirlendiği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Sanık hakkında kasten yaralama suçundan yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Kararda, TCK’nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 87/1-son maddesi yer almaktadır. TCK’nun 86/1 maddesi, kasten işlenen suçlarda verilebilecek cezaları belirler. TCK’nun 86/3-e maddesi, suçun silahla işlenmesi halinde cezanın artırılıp artırılmayacağını düzenler. TCK’nun 87/1-d maddesi, mağdurun hayati tehlike geçirmesi halinde cezanın artırılmasını belirler. TCK’nun 87/1-son maddesi ise, suçun ağırlığına göre belirlenen cezanın en fazla 5
1. Ceza Dairesi         2009/5441 E.  ,  2013/810 K.

    “İçtihat Metni”

    Tebliğname No : 3 – 2007/230696
    MAHKEMESİ : Yalova Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO : 24/05/2007, 2006/173 (E) ve 2007/90 (K)
    SUÇ : Kasten yaralama

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, tahrike ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin herhangi bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddine;
    Ancak;
    A- 1- Dosya içeriğine göre; sanığın, kız arkadaşlarına sözle tacizde bulunan mağdur ve arkadaşlarını uyarması nedeniyle, mağdur ve arkadaşlarının sanığı iterek yere düşürdükleri, bunun üzerine mağdur ile sanığın kavgaya tutuştuğu, kavga sırasında sanığın yanında taşıdığı bıçakla mağduru sol hemitoraks ve sol lomber bölgelerden iki isabetle yaraladığı, lomber bölgedeki batına nafiz yaralanmanın dalakta kesi, sol hemitoraksta tanımlanan yaralanmanın ise hemopnömotoraks oluşturduğu, her iki yaralanmanın ayrı ayrı ve tek başına mağdurun yaşamsal tehlike geçirmesine neden olduğu, mağdurun arkadaşları tarafından kaçırılarak kurtarıldığı olayda; darbe sayısı, hedef alınan bölgelerin ve yaraların niteliği, kullanılan silahın öldürmeye elverişli oluşu, ciddi engel durumun varlığı birlikte değerlendirildiğinde, sanığın eyleme bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığı halde, kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi yerine, suç niteliğinin tayininde yanılgıya düşülerek, kasten yaralama suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Sanığın adli sicil kaydındaki sabıkalarının tekerrüre esas olup olmadığının karar yerinde tartışmasız bırakılması,
    B- Kabule göre de; sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükümde, temel cezanın TCK.nun 86/1. maddesi uyarınca 1 yıl 6 ay hapis cezası olarak tayin edilip, suçun silahla işlenmesi nedeniyle TCK.nun 86/3-e maddesiyle bu miktardan 1/2 oranında artırım yapılarak belirlenen 1 yıl 15 ay hapis cezası üzerinden, mağdurun hayati tehlike geçirmesi nedeniyle aynı Kanunun 87/1-d maddesi gereğince bir kat artırım yapılarak 2 yıl 30 ay hapis cezasına hükmedildikten sonra, TCK.nun 87/1-son maddesi uyarınca 5 yıl hapis cezasına hükmetmek gerekirken, TCK.nun 87/1-d maddesi gereğince doğrudan 5 yıl hapis cezası belirlenmesi,
    Yasaya aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkı saklı tutularak, hükmün bu nedenlerle tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 31/01/2013 gününde oybirliği ile karar verildi.