Yargitay-1-Ceza-Dairesi-2009-8962-Esas-2012-7420-Karar-Sayili-Ilami


Kasten öldürmeye teşebbüs – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2009/8962 Esas 2012/7420 Karar Sayılı İlamı

Esas No: 2009/8962
Karar No: 2012/7420
Karar Tarihi: 10.10.2012

Kasten öldürmeye teşebbüs – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2009/8962 Esas 2012/7420 Karar Sayılı İlamı

Kilis Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada sanık Aydın, mağdur Bilal’i öldürmeye teşebbüs suçundan suçlu bulunmuştur. Sanığın suçunun sübutu kabul edilirken, cezayı azaltıcı sebepler dikkate alınmıştır. Ancak, sanığın yaralamaya yönelik olan kastının öldürmeye teşebbüs suçuyla kararlaştırıldığı hataya düşülmüştür. Suça konu olan kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK.nun 53. maddesi, 5237 sayılı Yasanın 82/1-e, 35, 29, 62. maddeleri ve 5237 sayılı TCK.nun 81/1. maddesi. Karar bozulmuştur.
1. Ceza Dairesi         2009/8962 E.  ,  2012/7420 K.

    “İçtihat Metni”

    Tebliğname No : 1 – 2009/213277
    MAHKEMESİ : Kilis Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO : 30/04/2009, 2008/142 (E) ve 2009/97 (K)
    SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Sanık Aydın hakkında mağdur Bilal”i öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükmün incelemesinde;
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, takdire ve tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçeler ile kısmen kabul kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yasal savunma koşullarının varlığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanığın ekmek fırınında çalışmakta olup olay tarihinde saat 15:00 sıralarında mağdur Bilal ile birlikte fırına gelen Kerim”in, cep telefonunun kaybolduğunu belirtilerek sanıktan cep telefonunu görüp görmediğini sorduğu, sanığın görmediğini belirtmesi üzerine Kerim”in de sanığa küfrettiği, bu olaydan yaklaşık 2 saat sonra mağdur Bilal”in fırına gelerek sanığı yanına çağırdığı ve Kerim”in bakkalın yanında arkadaşları ile birlikte beklediğini söylediği, sanığın gitmek istemediği ancak mağdurun ısrarı üzerine fırından üzerine bıçak alarak birlikte yürümeye başladıkları, dayak yiyebileceğini düşünen sanığın tekrar gitmeyeceğini söylediği, mağdurun da gelmesi gerektiğini söyleyerek sanığa küfrettiği, bu nedenle sanığın üzerinde bulunan bıçağı çekmesi üzerine mağdurun kaçmaya başladığı, sanığın mağduru birisi toraksa nafiz olup sağda hemopnömotoraks nedeniyle hayati tehlikeye sebebiyet verecek şekilde toplam üç bıçak darbesi ile yaraladığı, mağduru takibi bırakarak fırına döndüğü, mağdurun ise kaçarak uzaklaştığı olayda;
    a-Sanığın engel bir durum olmamasına ve takip ederek sonuç alma imkanı bulunmasına rağmen kendiliğinden eylemine son vermesi, olay öncesine dayalı aralarında öldürmeyi gerektirir husumet bulunmaması da dikkate alındığında, ortaya çıkan kastının yaralamaya yönelik olduğu anlaşılmakla, kasten bıçakla yaralama suçundan hüküm kurulması yerine, suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması,
    b-TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanıkların kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    c-Kabule göre de;
    Mağdurun 26.01.1990 doğumlu olup, suç tarihinde 18 yaşından küçük olması nedeniyle, sanığın eyleminin 5237 sayılı Yasanın 82/1-e maddesine girer nitelikte olduğu, bu nedenle 5237 sayılı TCK.nun 82/1-e, 35, 29, 62. maddeleri ile uygulama yapılması gerektiği düşünülmeksizin, 5237 sayılı TCK nun 81/1. maddesi esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi kısmen değişik gerekçeyle (BOZULMASINA), 10/10/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.