TÜRK MİLLETİ ADINA

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Mustafa”nın Hakaret suçu ile katılan-sanıklar Mustafa ve Selami”nin birbirlerine yönelik yaralama eylemlerinin sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde sanık Mustafa”nın Hakaret suçunun niteliği tayin, Hakaret suçundan kurulan hükümde takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle kısmen kabul kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan-sanık Mustafa müdafiinin bir nedene dayanmayan, Cumhuriyet Savcısının her iki sanığın eylemlerinin tahrik altında kasten öldürmeye teşebbüs suçlarını oluşturduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
a-Katılan-sanıklar Mustafa ve Selami”nin birbirlerine yönelik kasten insan öldürmeye teşebbüs suçlarından meşru savunma nedeniyle haklarında ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümlerin incelenmesinde;
Oluşa ve dosya içeriğine göre; katılan-sanıklar Mustafa ve Selami arasında alacak borç ilişkisinden kaynaklanan anlaşmazlık bulunduğu ve olay tarihinden önce
karşılıklı darp olayı gerçekleştiği, olay öncesinde telefonla Mustafa”nın Selami”ye hakaret içeren sözler söylediği ve daha sonra olay yerinde buluştukları; Mustafa”nın elinde nacak, Selami”nin elinde ise tabanca bulunduğu halde birbirlerine saldırdıkları, Mustafa”nın öldürme kastıyla elindeki nacağı birçok defa Selami”ye salladığı, ancak Selami”nin kolunu kaldırması üzerine kolundan yaralandığı, sanık Selami”nin ise üzerindeki tabancayı çıkartarak ve hedef alarak üç el ateş etmesi suretiyle Mustafa”yı üç isabetle vurduğu, alınan adli rapor içeriklerine göre, Selami”nin sol ön kolda orta dışta 0,5 cm.lik ciltle sınırlı kesi, batın orta üst kısımda küçük çaplı yüzeyel sıyrık oluştuğu, Mustafa”nın ise karın üst kadran, sağ uyluk yan ve sağ diz yan bölgelerinden aldığı toplam üç isabetle karaciğer ve sağ böbrek yaralanmaları, sağ femurda 1/3 üstte zımba tarzı defekt ve fıssür tarzı kırık hattı oluştuğu, hayati tehlike geçiren Mustafa”nın kırık nedeniyle hayat fonksiyonlarının orta-3 derecede etkilendiği olayda;
Her iki katılan-sanığın birbirlerine yönelmiş, gerçekleşen ve tekrarı muhakkak olan haksız saldırıyı o anki hal ve şartlara göre saldırıyla orantılı bir şekilde defetme zorunluluğunda bulundukları, ancak bu sınırı mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaşla aştıkları anlaşıldığı halde, 5237 sayılı TCKnun 27/2 ve CMK.nun 223/3-c maddeleri gereğince sanıklar hakkında “ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi yerine, meşru savunma koşulları altında hareket ettiklerinin kabulüyle TCKnun 25. maddesinin tatbiki suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-Sanık Mustafa hakkında hakaret suçundan kurulan hüküm yönünden;
5237 sayılı TCK.nun 125/1 maddesi uyarınca temel cezanın tayini sırasında seçimlik yaptırım olarak hapis cezası ile adli para cezasından birinin tercih edilmesi yerine, yazılı şekilde hapis cezası yanında adli para cezasına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan-sanık Mustafa müdafii ile Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükümlerin değişik gerekçeyele kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 05/06/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.