Yargitay-1-Ceza-Dairesi-2010-2633-Esas-2011-1435-Karar-Sayili-Ilami


Adam öldürmek – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2010/2633 Esas 2011/1435 Karar Sayılı İlamı

Esas No: 2010/2633
Karar No: 2011/1435
Karar Tarihi: 11.03.2011

Adam öldürmek – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2010/2633 Esas 2011/1435 Karar Sayılı İlamı

Karar, 2005 yılında adam öldürme ve yağma suçlarından hüküm giyen Y.E. hakkında yapılan uyarlama talebinin reddedilmesi sonrasında dosyanın Yargıtay’a gönderilmesi ile ilgili bir duruşmaya dayanıyor. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun yürürlüğe girmesi sonrasında yapılan yeniden ele alınması sonucunda hükmün bozulması gerektiği kararına varıldı. Hükümlü müdafiinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden karar BOZULDU. Kanun maddeleri: 765/450/1-7, 59, 31, 33, 497/1, 522/1, 59, 31, 33, 73, 5237/7/2, 5252/9.
1. Ceza Dairesi         2010/2633 E.  ,  2011/1435 K.

    “İçtihat Metni”

    TEBLİĞNAME : 6-B/07/87846
    MAHKEMESİ :(UŞAK) Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO :22/07/2005 – 65/36
    SUÇ :Adam öldürmek

    Adam öldürmek ve yağma suçlarından Y.. E.. hakkında verilen hüküm Dairemizce onanarak kesinleşmiş olup 01.06.2005 tarihinde 5237 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesi nedeniyle yeniden duruşma yapılmaksızın uyarlama talebinin reddine dair (UŞAK) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 22/07/2005 gün ve 65/36 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi hükümlü müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Hükümlü Y.. E.. hakkında 765 sayılı Türk Ceza Kanunun, 450/1-7, 59, 31, 33, 497/1, 522/1, 59, 31, 33 ve 73. maddeleri uyarınca kurulup Yargıtay 1.Ceza Dairesinin 22.03.2004 tarihli kararıyla onanmak suretiyle kesinleşen hükümden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2.maddesinin ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 9.maddesi gereğince yeniden ele alınıp, lehe olan yasanın belirlenmesi sonucu kurulan hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmediğinden, hükümlü müdafiinin 5237 sayılı TCK.nun 44. maddesinin uygulanması, hücre cezası verilmemesi gerektiğine ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle;
    1)Yağma suçu nedeniyle lehe aleyhe yasa karşılaştırması sırasında temel ceza alt ve üst sınırlar arasında tayin edilirken ve 765 sayılı TCK.nun 73. maddesi uyarınca hücre cezası belirlenirken takdir hakkının kullanılması söz konusu olduğundan, duruşmalı inceleme yapılarak hüküm kurulması gerekirken, duruşma yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi,
    2)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 17/04/2007 gün ve 2007/1-32-97 sayılı kararı uyarınca, Haziran 2005 tarihinden önce işlenen suçlarda, her suç yönünden ayrı ayrı yapılan değerlendirme sonucu, her suçla ilgili lehe yasa ve buna göre her suçun sonuç cezası belirlendikten sonra, cezaların toplanmasına 765 sayılı TCK.nun 68-77 maddelerindeki ilkelere göre karar verilmesi gerektiğinden;
    a-)Bir suçun işlenmesinin kolaylaştırmak için insan öldürme suçu yönünden;
    Lehe yasa karşılaştırılmasında, her iki yasa yönünden cezaların eşitliği halinde, 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesi 765. sayılı TCK.nun 31. ve 33. maddelerine göre lehe olduğundan, 5237 sayılı TCK.nun 82/1d-h ve 53. maddeleri uyarınca hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde uyarlama talebinin reddine karar verilmesi,
    2-)Nitelikli yağma suçu yönünden;
    Hükümlü hakkında olaya ilişkin 5237 sayılı T.C.K.’nun 149/1-a-h,62 ve 53. maddelerine göre kurulacak hükmün, 765 sayılı TCK.nun 497/1,522/1, 59, 31. ve 33. maddeleri uyarınca kurulan ve kesinleşen hükme göre lehe olduğu anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK.nun 149/1-a-h,62 ve 53. maddeleri uyarınca hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde uyarlama talebinin reddine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, hükümlü müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, kısmen re’sen de temyize tabi hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 11/03/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.