TÜRK MİLLETİ ADINA
1- Sanık hakkında, mağdur Fırat”ı olası kastla yaralama suçundan uygulama yapılırken sırasıyla 5237 sayılı TCK”nun 86/1, 86/3-e ve 21/2. maddeleri uyarınca hüküm kurulması gerekirken 21/2. Maddenin 86/1. maddeden sonra uygulanması suretiyle TCK.nun 61. Maddesine aykırı davranılması, sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa, dosya içeriğine ve tanık Yılmaz” ın açıklamalarına göre; sanık ile mağdur-katılan Fuat”ın cafe ortaklığını olaydan önce sonlandırmaları sonrasında aralarında husumet oluştuğu, olay günü sanıkla mağdur arasında çıkan tartışmada mağdur”un hakaret etmesi üzerine işyerine giren sanığın, av tüfeğini alarak mağdurun peşinden gittiği ve evinin önünde bulunan mağdur Fuat” a yönelik bir kez ateş ettiği, yüzüne isabet eden saçmalar nedeniyle mağdur Fuat”ın hayati tehlike geçirmesine ve sol gözünü kaybetmesine neden olacak şekilde yaralandığı, mağdur Fuat”ın yanında bulunan oğlu mağdur Fırat”ın da basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek şekilde yaralandığı olayda;
a) Mağdurun kendisine hakaret ettiğine yönelik sanık beyanlarının, yansız olduğu anlaşılan tanık Yılmaz tarafından da doğrulandığı halde, sanık hakkında katılan Fuat”a karşı eyleminde haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
b) Sanığın, mağdur Fuat”ın yaşamsal bölgelerini hedef alarak av tüfeğiyle yaptığı bir adet atış sonucu birden çok saçma isabetiyle, göz açısından yaşamsal tehlikeye neden olarak sol gözünün kaybına ve yüzde sürekli değişikliğe yol açacak şekilde yaralayarak öldürmeye kalkışması nedeniyle teşebbüse ilişkin 9 yıldan 15 yıl arasında ceza öngören 5237 sayılı TCK.nun 35. maddesinin uygulanmasında; meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığına göre, üst sınıra yakın bir ceza tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Mağdur-katılan Fuat”a karşı öldürmeye kalkışma suçundan verilen cezadan TCK.nun 62.maddesi uyarınca indirim yapıldığı halde, mağdur Fırat”a yönelik yaralama suçundan tayin edilen cezadan takdire dayalı indirim yapılması hususunda olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
d) 18 yaşından küçük olduğu anlaşılan mağdur Fırat için bir vekil görevlendirilmeyerek CMK.nun 234/2.maddesine aykırı davranılması,
e) Sanığın katılan-mağdur Fırat”a karşı olası kastla yaralama eyleminde, kasıtlı bir suçtan hükümlülüğü bulunmayan, duruşmadaki tutum ve davranışları olumlu değerlendirilen sanığın, katılan mağdur Fırat”ın uğradığı zararın ne olduğu açıklanmadan, zararın karşılanmadığından söz edilerek yetersiz gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazlarının bu itibarla kabulüyle, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 04.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.