1. Ceza Dairesi         2015/2010 E.  ,  2015/5737 K.
“İçtihat Metni”
	
Tebliğname No	: 1 – 2014/123845
MAHKEMESİ 	: İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO	: 25/11/2013, 2013/166 (E) ve 2013/327 (K)
SUÇ	                  : Kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama
TÜRK MİLLETİ ADINA 
Sanık H.. Y.. hakkında  katılan T.. Ö..”a karşı kasten yaralama suçundan kurulan hükümle ilgili olarak, katılan vekilinin vasfa yönelik temyizinin bulunduğu gözetilerek yapılan incelemede; 
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Niyazi”nin mağdurlar Tamer ve Mustafa”ya  yönelik, sanık Hüseyin”in ise mağdur Tamer”e yönelik eylemlerinin sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde sanık Niyazi hakkında mağdur Tamer”e karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçunun niteliği tayin, takdire ilişen cezaları azaltıcı sebeplerin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar   müdafiinin sübuta, vasfa,  katılan Tamer vekilinin vesaireye yönelen ve  yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; 
Ancak; 
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, aralarında önceye dayalı geçimsizlik bulunan mağdurlar Tamer ve Mustafa ile sanıklar arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğü, karşılıklı yumruklaşma, sandalye ve okey ıstakası vurma şeklinde devam eden kavga sırasında sanık Niyazi”nin Tamer”i sol göz altı ve sol göğüs bölgesinden göğüse nafiz, hemotoraksa, perikardiyal efüzyona ve hayati tehlike geçirmesine, Mustafa”yı ise batına nafiz, hayati tehlike geçirmesine neden olacak şekilde bıçakladığı, olay yerinde bulunanların araya girmesi ile eylemlerin sona erdiği anlaşılan olayda;   
a)- Sanık Niyazi hakkında katılan Tamer”e karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükümde meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığına göre, 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası gerektiren TCK”nun 35. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza verilmesi yerine sadece hiç isabet olmayan hallerde uygulanabilecek şekilde en alt sınırdan hapis cezası belirlenmesi,  
b)- Sanık Niyazi”nin  aynı tarafta yer alan, aynı kavgada  bıçakla ayrı ayrı hayati tehlike geçirecek şekilde yaraladığı mağdurlara yönelik eylemlerinde kastının bölünmesini gerektiren bir neden bulunmadığı, suçta kullanılan elverişli araç, hedef alınan vücut bölgesi, engel sebeplerin varlığı karşısında, mağdur Mustafa”ya yönelik olarak da açığa çıkan kastının  öldürmeye yönelik olduğu nazara alınmadan yanılgılı değerlendirme sonucu kasten yaralama suçundan hüküm kurulması,
c)- Kabule göre de, Mustafa”nın yaralanmasına bağlı zarar ve tehlikenin ağırlığına göre TCK”nun 86/1. maddesi uyarınca aynı Kanunun 61. maddesindeki ölçütler nazara alınarak temel cezanın alt sınırdan epeyce uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde en alt sınırdan ceza verilmesi,
d)- Kardeşi olan  Niyazi”nin mağdur Tamer”i bıçakladığı sırada  birlikte hareket eden sanık Hüseyin”in mağdurun direncini kıracak şekilde ona vurduğu, bu itibarla Niyazi ile birlikte fikir ve eylem birliği içinde Tamer”e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs fiili üzerinde müşterek hakimiyet kurduğu ve TCK”nun 37/1. maddesi uyarınca tahrik altında  kasten öldürmeye teşebbüs suçundan müşterek fail olarak sorumlu tutulması gerektiği nazara alınmadan, yanılgılı değerlendirme sonucu kasten yaralama suçundan mahkumiyet hükmü tesisi,  
e)- Sanıklar ile  mağdurlar arasında başlayan kavgada ilk haksız hareketin hangi taraftan kaynaklandığının tespit edilemediği kabul edilen olayda, mağdurlara atfedilen haksız hareketlerin ulaştığı boyuta göre TCK”nun 29. maddesi uyarınca asgari oranda haksız tahrik indirimleri tatbik edilmesinin yeterli olduğu gözetilmeden yazılı şekilde ½ oranında indirimler yapılması,
f)- Gerekçeli kararda sanık Hüseyin”in mağdur Tamer”i bıçakla yaraladığı ve hakkında TCK”nun 86/3-e maddesinin uygulandığı belirtilmesine rağmen hüküm fıkrasında bu maddenin uygulanmaması suretiyle karışıklığa neden olunması,
g)- TCK”nun 53.maddesi yönünden, Anayasa Mahkemesi”nin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete”de yayımlanarak yürürlüğe giren iptal kararı doğrultusunda yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, 
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar  müdafii ve katılan Tamer vekilinin  temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak CMUK”nun 326/son maddesi uyarınca sanık Niyazi”nin ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkı gözetilmek kaydıyla  BOZULMASINA, 25/11/2015  günü oybirliği ile karar verildi.