Kasten öldürmeye teşebbüs – mala zarar verme – 6136 sayılı Kanun”a muhalefet – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2012/4046 Esas 2014/1299 Karar Sayılı İlamı
               Esas No: 2012/4046
Karar No: 2014/1299            
Kasten öldürmeye teşebbüs – mala zarar verme – 6136 sayılı Kanun”a muhalefet – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2012/4046 Esas 2014/1299 Karar Sayılı İlamı
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ 	:Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ 	: Kasten öldürmeye teşebbüs, mala zarar verme, 6136 sayılı Kanun”a muhalefet
HÜKÜM 	: 1- Müşteki …”ın malına zarar verme suçundan kasıt yokluğu sebebiyle CMK.nun 223/2-c md. uyarınca beraatine. 
             2- Katılan …”ı kasten öldürmeye
             teşebbüs suçundan TCK.nun 81/1, 29, 62 md.
             uyarınca neticeten 6 yıl 3 ay hapis cezası ile
             cezalandırılmasına.  
             3- 6136 sayılı Kanunun 13/1 md., TCK.nun 
             62 md. uyarınca neticeten 1 yıl 3 ay hapis ve
             500 TL adli para cezası ile
             cezalandırılmasına. 
TÜRK MİLLETİ ADINA
1) Sanık hakkında katılan …”ya yönelik kasten öldürmeye teşebbüsten kurulan hükümde, haksız tahrik hükmünün uygulanmasında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, tebliğnamedeki bozma düşüncesi benimsenmemiştir.
2) Sanık hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve mala zarar verme suçlarından verilen beraat hükümlerinin gerekçesine yönelmeyen sanık müdafii temyizinde sanığın hukuki menfaati bulunmadığından sanık müdafiinin bu hükümlere yönelen  ayrıca 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmü temyize katılanın yetkisi olmaması nedeniyle katılan vekilinin bu hükme yönelen temyiz isteminin CMUK.nun 317.maddesi gereğince reddine karar verilmiştir. 
3) Sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükümde, 5237 sayılı TCK.nun 61.maddesi gereğince kastın yoğunluğu, suçun önem ve konusuna göre  hapis  cezası  yönünden  makul  bir  ceza  tayin edilmesine rağmen, adli
para cezasında alt sınırdan ceza tayin edilmiş olması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 
4) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’ın mağdur …”yı kasten öldürmeye teşebbüs ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarının sübutu kabul, oluşa ve dosya kapsamına göre suçların niteliği tayin, tahrike ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri, düzeltme ve bozma sebepleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin suç vasfına, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine, haksız tahrikin derecesine vesaireye, katılan vekilinin suç vasfına, haksız tahrikin uygulanmaması gerektiğine vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
a) 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesi uyarınca belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılan sanık hakkında velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından getirilen kısıtlamanın, 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca şartla salıverilme tarihine kadar geçerli olduğunun hüküm fıkrasının mahsus bölümlerine eklenmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN, 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA),
b) Sanık hakkında kasten öldürme suçundan verilen hükümle ilgili olarak yapılan incelemede; 
 aa) Teşebbüs nedeniyle indirim yapılırken hüküm fıkrasında uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK.nun 232. maddesine aykırı davranılması,
bb) Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanığın olay tarihinde mağdur …’yı 1 adet batın bölgesinden ince bağırsak, kolon ve mesane rezeksiyonuna, bağırsağın alınmasına ve 2 adedi de bacak bölgesinden kurşun deliği ile hayati tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yaraladığı olayda, tehlike ve zararın ağırlığı birlikte değerlendirilerek 5237 sayılı Yasanın 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 35. maddesinin uygulanması sırasında makul bir ceza yerine, cezanın 10 yıl hapis olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
cc) 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesi uyarınca belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılan sanık hakkında velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından getirilen kısıtlamanın 53. maddenin 3. Fıkrası uyarınca kendi altsoyuna şartlı salıverilme tarihine kadar geçerli olduğunun düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafii ve katılan vekilinin, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 04/03/2014  günü oybirliği ile karar verildi.