Yargitay-4-Ceza-Dairesi-2016-7150-Esas-2020-5130-Karar-Sayili-Ilami


Silahla tehdit – silahla kasten yaralamaya teşebbüs – Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/7150 Esas 2020/5130 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/7150
Karar No: 2020/5130
Karar Tarihi: 11.03.2020

Silahla tehdit – silahla kasten yaralamaya teşebbüs – Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/7150 Esas 2020/5130 Karar Sayılı İlamı

Mahkeme, silahla tehdit ve silahla kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından mahkumiyet kararı vermiştir. Karar temyiz edilmiş ve temyiz isteği reddedilerek dosya incelenmiştir. Mahkeme kararının dayandığı kanıtların açıklanması ve suçun unsurlarının belirtilmemesi nedeniyle Anayasa ve CMK maddelerine aykırı davranıldığı belirtilmiştir. Ayrıca, açıklanması geri bırakılan hükmün nedeni olan suça sürüklenen çocuğun diğer suçları incelenmemiş, hapis cezası seçenekleri dikkate alınmamıştır. Bu nedenlerle mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun maddeleri: Anayasanın 141/3, 5271 sayılı CMK’nın 34, 230, 232 ve 289/1-g, 1412 sayılı CMUK’nın 308/7, TCK’nın 165/1 ve 50/3, 7188 sayılı Kanunun 26. maddesi, 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve ek fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri.
4. Ceza Dairesi         2016/7150 E.  ,  2020/5130 K.

    “İçtihat Metni”

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Silahla tehdit, silahla kasten yaralamaya teşebbüs
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Açıklanmasına karar verilecek yeni hükmün Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hüküm olacağı, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile suça sürüklenen çocuğun eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, Anayasanın 141/3 ve 5271 sayılı CMK”nın 34, 230, 232 ve 289/1-g (1412 sayılı CMUK”nın 308/7.) maddelerine aykırı davranılarak gerekçesiz hükümler kurulması,
    2-Denetim süresi içerisinde kasten işlenerek açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçun, TCK”nın 165/1. maddesi uyarınca hükmolunan suç eşyasının satın alınması suçu olması, 24/10/2019 tarihli Resmi Gazete”de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 26. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK”nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve suça sürüklenen çocuğa isnat edilen bu suç uzlaşma kapsamına alınmış olup, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu”nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması karşısında, suç eşyasının satın alınması suçu yönünden, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, anılan hüküm yönünden uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, suça sürüklenen çocuğun denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
    3-Kabule göre de;
    Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan ve adli sicil kaydına göre hapis cezasına ilişkin mahkumiyeti bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının TCK”nın 50/3. maddesi uyarınca anılan maddenin 1. fıkrasındaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK”nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.