Yargitay-1-Ceza-Dairesi-2012-5720-Esas-2014-1467-Karar-Sayili-Ilami


Kasten yaralama – 6136 sayılı Yasaya aykırılık – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2012/5720 Esas 2014/1467 Karar Sayılı İlamı

Esas No: 2012/5720
Karar No: 2014/1467
Karar Tarihi: 11.03.2014

Kasten yaralama – 6136 sayılı Yasaya aykırılık – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2012/5720 Esas 2014/1467 Karar Sayılı İlamı

Sanık E.. E.., dayısı Aytuğ ile alacak borç ilişkisi olan mağdur Abidin’i arabasına binerken tabanca ile ateş ederek yaralama eylemi gerçekleştirmiş ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçunu işlemiştir. Mahkeme, sanığın mağdura yönelik kastının öldürmeye yönelik olduğunu ancak öldürmeye teşebbüs yerine kasten yaralama suçundan yazılı şekilde hüküm kurulduğunu belirtmiştir. Ayrıca, sanığın belli hakları kullanmaktan yoksun bırakıldığı ancak kısıtlamanın şartla salıverilme tarihine kadar geçerli olduğunu belirtilmemiştir. İlgili kanun maddeleri ise şöyledir: suçun işlenme tarihi itibariyle 30 ile 100 gün arasında temel adli para cezasına hükmedilmesi gerektiği (6136 sayılı Yasaya aykırılık), kısıtlamanın şartla salıverilme tarihine kadar geçerli olduğunun kararda belirtilmesi (5237 sayılı TCK) ve eylemin silahla işlenmesi durumunda TCK’nın 86/3-e maddesinin uygulanması gerektiği (TCK).
1. Ceza Dairesi         2012/5720 E.  ,  2014/1467 K.

    “İçtihat Metni”

    Tebliğname No: 1 – 2012/136990
    MAHKEMESİ : Çorum 1. Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO: 15/09/2011, 2010/316 (E) ve 2011/221 (K)
    SUÇ : Kasten yaralama, 6136 sayılı Yasaya aykırılık

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık E.. E..”in mağdur Abidin”i yaralama eylemi ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçunun niteliği tayin, takdiri cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Dosya içeriği ve kamera görüntülerine göre; dayısı tanık Aytuğ ile alacak borç ilişkisi olan mağdur Abidin”le bu borç ilişkisi nedeniyle husumeti olan sanık E.. E..; olay günü arabasına binmekte olan mağdurun şoför koltuğuna oturduğu sırada yanına gelerek kapıyı açmaya çalıştığı,mağdurun kapıyı tutmaya çalışmasına rağmen mağdura doğru tabanca ile ateş ettiği, mağdurun sanığa direnerek araçtan çıkarak aracın arkasına doğru ilerledikleri, burada boğuşma sırasında sanığın bir el daha ateş ettiği, sanıktan kurtulan mağdurun kaçtığı ancak sanığın elinde tabanca ile mağduru kovaladığı, mağdurun sanığın iki el ateşi sonucu sağ femur ve sağ omuzdan başlayarak sırtından basit tıbbi müdahale ile iyileşebilecek hayati tehlike geçirmeyecek şekilde yaraladığı olayda;
    1-Hedef alınan vücut bölgesi, kullanılan aletin özelliği, atış sayısı, mağduru kovalaması ve engel durumun varlığı hususları dikkate alındığında, sanığın mağdura yönelik ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığı halde, öldürmeye teşebbüs yerine kasten yaralama suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-5237 sayılı TCK.nun 53. maddesi uyarınca belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılan sanık hakkında, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından getirilen kısıtlamanın, 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca şartla salıverilme tarihine kadar geçerli olduğunun kararda gösterilmemesi;
    3-6136 sayılı yasaya aykırılık suçundan kurulan hükümde; suç tarihi itibariyle, 30 ile 100 gün arasında temel adli para cezasına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeyerek sanığa fazla adli para cezası tayini,
    4-Kabule göre, sanık E.. E..”in mağdur Abidin”i kasten yaralama suçundan kurulan hükümde eylem silahla işlenmesine rağmen TCK”nun 86/3-e maddesinin uygulanmaması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi CMUK.nun 326. Maddesi uyarınca kazanılmış hakkı saklı kalmak üzere (BOZULMASINA), 11/03/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.