Yargitay-4-Ceza-Dairesi-2020-10915-Esas-2020-14264-Karar-Sayili-Ilami


Hakaret – Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/10915 Esas 2020/14264 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/10915
Karar No: 2020/14264
Karar Tarihi: 28.10.2020

Hakaret – Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/10915 Esas 2020/14264 Karar Sayılı İlamı

Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen bir davadan dolayı, sanığın hakaret suçu işlediği gerekçesiyle mahkum edildiği ve bu kararın temyiz edildiği belirtilmiştir. Hakaret suçunun kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, ve diğer fertler nezdindeki saygınlığı korumak için cezalandırıldığı belirtilmiştir. Somut bir fiil ya da olgu isnat etmek veya sövmek şeklindeki seçimlik hareketlerden biri ile gerçekleştirilen eylem, bireyin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte ise hakaret suçu oluşacaktır. Yargılamaya konu olayda, sanığın sözleri hakaret suçu teşkil etmediği için, sanığın beraatı gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, CMK’nın 231. maddesi işlememiş olduğundan, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiği fakat hakim tarafından sanığın sabıkasındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı nedeniyle bu kararın uygulanamadığı belirtilmiştir. Sonuç olarak, hüküm kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Kanunlara göre, hakaret suçu Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesi uyarınca düzenlenmektedir. Ayrıca, CMK’nın 231. maddesi de hüküm açıklanmasının geri bırakılması hakkında düzenlemeler içermektedir.
4. Ceza Dairesi         2020/10915 E.  ,  2020/14264 K.

    “İçtihat Metni”

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hakaret
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdindeki saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Somut bir fiil ya da olgu isnat etmek veya sövmek şeklindeki seçimlik hareketlerden biri ile gerçekleştirilen eylem, bireyin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte ise hakaret suçu oluşacaktır.
    Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir. Yargılamaya konu olayda, sanığın katılana yönelik “sen lafı nerenle anlıyorsun, terbiyesizlik yapma” şeklindeki sözlerin, nezaket dışı ve kaba söz niteliğinde olup, hakaret suçunun yasal unsurlarını oluşturmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabule göre de;
    6545 sayılı Kanun”un 72. maddesiyle, CMK’nın 231/8. maddesinde yapılan değişikliğin suç tarihi itibariyle yürürlükte olmaması nedeniyle, CMK”nın 231. maddesinin uygulanmasına engel mahkumiyeti bulunmayan sanığın, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, “sanığın sabıkasında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunduğundan, sanık hakkında CMK”nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına” şeklindeki kanuni olmayan gerekçeyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık … müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.