Yargitay-4-Ceza-Dairesi-2020-11549-Esas-2021-8258-Karar-Sayili-Ilami


Kişilerin huzur ve sükununu bozma – tehdit – Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/11549 Esas 2021/8258 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/11549
Karar No: 2021/8258
Karar Tarihi: 09.03.2021

Kişilerin huzur ve sükununu bozma – tehdit – Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/11549 Esas 2021/8258 Karar Sayılı İlamı

Verilen Mahkeme Kararı, Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilmiştir. Sanık, kişilerin huzur ve sükununu bozma ve tehdit suçlarından mahkum edilmiştir. Tehdit suçu ile ilgili cezanın nitelik ve niceliğine göre hükmün temyiz edilemez olduğu belirtilmiştir. Ancak, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçuyla ilgili temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçilmiştir. Mahkeme, basit yargılama usulünün 01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda uygulanamayacağına dikkat çekmiş ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararında belirtilen yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğuna işaret etmiştir. Ayrıca, hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hüküm, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Kanun maddeleri olarak; 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi, 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi, 5271 sayılı CMK’nın 251/3. maddesi ve TCK’nın 53/1-b maddesi geçmektedir.
4. Ceza Dairesi         2020/11549 E.  ,  2021/8258 K.

    “İçtihat Metni”

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Kişilerin huzur ve sükununu bozma, tehdit
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sanığın tebligat tarihinde askerlik görevini yapmakta olduğu anlaşıldığından temyizin süresinde olduğu kabul edilerek, dosya görüşüldü:
    A- Tehdit suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu,
    Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık … müdafiinin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
    B- Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan kurulan hükmün temyizine gelince;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak,
    1- 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun”un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK”nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
    Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun”un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK”ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” hükmü getirilmiştir.
    Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, Sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin aynı bentte yer alan, “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa”nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
    Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun”un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkûmiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
    Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanunun 31. maddesi gereğince 5271 sayılı CMK”ya eklenen geçici 5. maddesiyle “kovuşturma evresine geçilmiş” dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK”nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa”nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK”nın 7 ve 5271 sayılı CMK”nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    2- Kabule göre de, TCK”nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hüküm, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması,
    Bozmayı gerektirdiğinden, sanık … müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.