Yargitay-4-Ceza-Dairesi-2020-12600-Esas-2021-1484-Karar-Sayili-Ilami


Kişilerin huzur ve sükununu bozma – Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/12600 Esas 2021/1484 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/12600
Karar No: 2021/1484
Karar Tarihi: 19.01.2021

Kişilerin huzur ve sükununu bozma – Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/12600 Esas 2021/1484 Karar Sayılı İlamı

Sanık, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, sanığın başka mahkemelerde devam eden davalarının olduğu ve mükerrer cezalandırılmanın önlenmesi amacıyla bu dava dosyasının akıbetinin araştırılması gerektiği ve Anayasa Mahkemesi kararlarına uygun şekilde yeniden değerlendirme yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle hükümler bozulmuş ve dosya esas/hüküm mahkemesine gönderilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir:
– 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi
– 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesi
– 5271 sayılı CMK’nın 2/1-f maddesi
– 5237 sayılı TCK’nın 7. maddesi
– Anayasa’nın 38. maddesi
4. Ceza Dairesi         2020/12600 E.  ,  2021/1484 K.

    “İçtihat Metni”

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    A) Katılanların 20/04/2015 tarihli talimat duruşması esnasında sundukları dilekçe içeriğinden sanık ile başka mahkemelerde de devam etmekte olan davalarının olduğunun anlaşıldığı, UYAP sisteminden yapılan sorgulamada Trabzon 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/749 esas sayılı dosyasında sanık hakkında aynı katılanlara mesaj atmak suretiyle kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan mahkumiyetine karar verildiğinin anlaşılması karşısında; suçun niteliğinin süreklilik göstermesi nedeniyle mükerrer cezalandırılmanın önlenmesi amacıyla, sanık hakkındaki bu dava dosyasının akıbeti araştırılarak, gerekirse açılmış olan davaların birleştirilmesi, sonuçlanmışsa bu dosya içine konularak delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sanığın hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı biçimde hüküm kurulması,
    B) Kabule göre ise;
    17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun”un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK”nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
    Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun”un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK”ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” hükmü getirilmiştir.
    Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, Sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin aynı bentte yer alan, “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa”nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
    Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun”un 2/1-f maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasa”nın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumun da temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
    Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle “kovuşturma evresine geçilmiş” dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK”nın 251/1 maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasa”nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK”nın 7 ve 5271 sayılı CMK”nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirdiğinden, sanık …’nun temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.