Yargitay-4-Ceza-Dairesi-2020-22071-Esas-2021-2402-Karar-Sayili-Ilami


Silahla tehdit – 6136 sayılı Kanuna muhalefet – Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/22071 Esas 2021/2402 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/22071
Karar No: 2021/2402
Karar Tarihi: 26.01.2021

Silahla tehdit – 6136 sayılı Kanuna muhalefet – Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/22071 Esas 2021/2402 Karar Sayılı İlamı

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, suçlunun silahla tehdit ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından mahkum edildiği belirtiliyor. Kararda, suçun kanıtlarla birlikte aşamalar halinde ileri sürülen iddia ve savunmaların tamamının eksiksiz bir şekilde tartışıldığı ve vicdani kanının kesin ve tutarlı olduğu ifade ediliyor. Ancak adli para cezalarının ödenmemesi halinde hapse çevrilemeyeceği yönündeki yasa hükmünün göz ardı edilerek, adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceği ihtaratında bulunulması nedeniyle kararın bozulması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, tehdit suçundan kurulan hükümde de suçun çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durulmadığına dikkat çekiliyor ve bu nedenle kararın bozulması ve yeniden yargılama yapılması gerektiği ifade ediliyor. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 6136 sayılı Kanun, 5275 sayılı Yasa, TCK’nın 29. maddesi, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi ve 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi.
4. Ceza Dairesi         2020/22071 E.  ,  2021/2402 K.

    “İçtihat Metni”

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Silahla tehdit, 6136 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Suça sürüklenen çocuğa yükletilen 6136 sayılı Kanuna muhalefet eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak,
    5275 sayılı Yasanın 106/4. maddesi gereğince, suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan adli para cezalarının ödenmemesi halinde, hapis cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmeyerek, adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceği ihtaratında bulunulması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun”un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK”nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının, tebliğnameye uygun olarak, hüküm fıkrasından, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine ilişkin kısmın çıkarılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun olan HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2-Suça sürüklenen çocuk hakkında tehdit eyleminden kurulan hükmün incelenmesinde ise;
    Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Suça sürüklenen çocuğun, aşamalarda mağdurların kendisini dövmesi üzerine kızarak bıçak çıkardığını kabul etmesi karşısında, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak, sonucuna göre TCK”nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükmünün uygulanma olanağının tartışılmaması,
    Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26.01.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.