Yargitay-1-Ceza-Dairesi-2012-5875-Esas-2014-1609-Karar-Sayili-Ilami


Kasten öldürmeye teşebbüs – kasten yaralama – kasten yaralamaya teşebbüs – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2012/5875 Esas 2014/1609 Karar Sayılı İlamı

Esas No: 2012/5875
Karar No: 2014/1609
Karar Tarihi: 17.03.2014

Kasten öldürmeye teşebbüs – kasten yaralama – kasten yaralamaya teşebbüs – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2012/5875 Esas 2014/1609 Karar Sayılı İlamı

Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karara göre, sanıklar Ensari, M.. S.., Adem, Ali, H.. B.., H.. T.., Abdulvahap ve Kadri hakkında kasten yaralama suçlarından verilen hüküm açıklanmamıştır. Sanıkların mağdur Abdulvahap’a karşı yaptıkları eylemler suç kabul edilerek ceza verilmiştir. Ancak, sanıkların eylemleri sadece yaralamaya yönelik olduğu için öldürmeye teşebbüs suçundan verilen cezanın bozulması gerektiği kararlaştırılmıştır. Kararda belirtilen kanun maddeleri TCK’nun 29. ve CMK’nun 231/12. maddeleridir.
1. Ceza Dairesi         2012/5875 E.  ,  2014/1609 K.

    “İçtihat Metni”

    Tebliğname No: 1 – 2012/63052
    MAHKEMESİ : Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO: 29/11/2011, 2009/494 (E) ve 2011/432 (K)

    SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama, kasten yaralamaya teşebbüs

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    1-Sanık Ensari hakkında öldürmeye teşebbüsten hükmedilen ceza miktarına göre, sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin reddine karar verilmiştir.
    2-Sanıklar Ensari, M.. S.., Adem, Ali, H.. B.., H.. T.., Abdulvahap ve Kadri hakkında kasten yaralama suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlar, CMK”nun 231/12 maddesi uyarınca itiraza tabi olduğundan inceleme dışı bırakılmıştır.
    3-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar Ensari, M.. S.., Adem, Hüseyin ve Ali”nin mağdur Abdulvahap”a karşı eylemlerinin sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma sebepleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar Ensari, M.. S.., Adem, Hüseyin ve Ali müdafiilerinin saire yönelen, katılan vekilinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;
    Ancak;
    Oluşa, dosya içeriğine ve kabule göre; sanık Ensari ile mağdur Abdulvahap”ın uzaktan akraba olup aynı köyde ikamet ettikleri, Ensari”nin ağabeyi olan dosya kapsamı dışındaki Mehmet”in resmi nikahlı eşinin haricinde Hediye isimli kişi ile de birlikte yaşadığı, köyde Abdulvahap ile Hediye arasında duygusal bir yakınlık olduğunun konuşulduğu, bu durumdan rahatsız olan Ensari”nin Diyarbakır”da ikamet eden kardeşleri sanıklar M.. S.., Ali, Hüseyin ve Adem”i köye çağırdığı, olay günü sanıkların kiralık bir araba ile Abdulvahap ile bu olayları konuşmak amacıyla yola çıktıkları, yolda rastlantı sonucu Abdulvahap”ın da içinde bulunduğu araba ile karşılaştıkları,Abdulvahap”ın korkup yönlendirmesi sonucu içinde bulunduğu arabanın hızla buradan uzaklaştığı ve jandarma karakolu önüne geldiği, sanıkların takip ederek olay yerine geldikleri, arabadan inerek birlikte Abdulvahap”a sopa ve bıçaklarla saldırdıkları, Abdulvahap”ın frontal bölgedeki 5 cm ve 3-4 cm uzunluğundaki iki kesi sonucu yaralandığı, orbitalde fraktür meydana geldiği ve hayati tehlike geçirdiği, Abdulvahap”ın yanında yer alıp araya giren Hüseyin, Yunus ve Kadri”nin hafif biçimde yaralandıkları, sanıkların olay yerinden kaçtıkları olayda,
    A-Beş kişi olan sanıkların mağdurun kafasına 2 bıçak darbesiyle vurduktan sonra herhangi ciddi bir engel hal bulunmamasına rağmen eylemlerine kendiliğinden son verip olay yerinden kaçmaya çalışmaları, yara sayısı ve yerleri ile nitelikleri birlikte değerlendirildiğinde, sanıkların eyleme bağlı olarak ortaya çıkan kastlarının yaralamaya yönelik olduğu ve sanıkların kasten yaralama suçundan; ancak yaraların niteliği ve olayın oluş şekli de dikkate alınarak, makul bir temel ceza belirlenerek cezalandırılmaları gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde öldürmeye teşebbüsten hüküm kurulması,
    B-Mağdurdan sanıklara yönelen ve haksız tahrik oluşturacak nitelikte bir eylem bulunmadığı halde TCK.nun 29 maddesi gereğince 2/4 oranında indirim yapılması,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 17/03/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.