Yargitay-4-Hukuk-Dairesi-2020-1853-Esas-2021-376-Karar-Sayili-Ilami


Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/1853 Esas 2021/376 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1853
Karar No: 2021/376
Karar Tarihi: 02.02.2021

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/1853 Esas 2021/376 Karar Sayılı İlamı

Davacı, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemiş, mahkeme davalıların müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu kabul ederek davanın kısmen kabulüne karar vermiş. Davalılar temyiz etmiş, Yargıtay ise davacının zararının hesaplanmasında ek rapora dayanılarak hüküm verilmesini hatalı bulmuş ve kararı bozmuştur. Kararda Taleple Bağlılık İlkesi’ne ilişkin HMK madde 26 açıklanmıştır.
Kanun Maddeleri:
– 6100 sayılı HMK’nın “Taleple Bağlılık İlkesi” başlıklı 26. maddesi.
4. Hukuk Dairesi         2020/1853 E.  ,  2021/376 K.

    “İçtihat Metni”


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve … aleyhine 26/07/2010 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalı … yönünden kabulüne, diğer davalı yönünden husumet ehliyeti yokluğundan reddine dair verilen 05/12/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalı … vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Davacı vekili, müvekkiline ait yabancı plakalı araca davalıların sürücüsü ve maliki olduğu aracın tali kusurlu olarak çarpması sonucu araçta maddi hasar meydana geldiğini belirterek zararın tazminini talep etmiştir.
    Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davaya konu kaza nedeniyle davacının çocuğunun vefat ettiği, aracın da ise maddi zarar meydana geldiği, açılan kamu davası sonucu davalı sürücü …’nin mahkumiyetine karar verildiği, 28/02/2014 tarihli Adli Tıp Kurumu raporuna göre davalı sürücü …’nin % 30 oranında tali kusurlu olduğu, kusur oranları dikkate alınarak tanzim edilen 13/10/2014 tarihli ek hesap raporuna göre davacının aracında 8.607 TL tutarında değer kaybı oluştuğu, meydana gelen zarardan davalı sürücü ve işletenin müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
    6100 sayılı HMK’nın “Taleple Bağlılık İlkesi” başlıklı 26. maddesinde “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır” hükmü düzenlenmiştir.
    Dosya kapsamından; davacı vekilinin meydana gelen kaza nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.000 TL araç hasar bedeli talebinde bulunduğu, mahkemece alınan 03/07/2014 tarihli bilirkişi raporunda davacının kusur oranına göre 6.600 TL zararının oluştuğunun bildirildiği, mahkemece 17/09/2014 tarihli celsede davacı vekiline 03/07/2014 tarihli rapora karşı beyanlarının sorulduğu, davacı vekilinin rapora itiraz etmediği, davalı vekilinin itirazları doğrultusunda 13/10/2014 tarihinde ek rapor aldırıldığı, ek raporda davacının kusur oranına göre 8.607 TL tutarında zararının olduğunun belirlendiği, ek rapor doğrultusunda davacı vekilinin ıslah talebinde bulunduğu, mahkemece ıslahla arttırılan 8.607 TL’nin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Buna göre 03/07/2014 tarihli bilirkişi raporuna davacı vekilinin itiraz etmediği anlaşılmakla, bu rapor tarihindeki veriler esas alınarak hüküm kurulması gerekirken, davalının itirazları doğrultusunda alınan ek raporun hükme esas alınarak karar verilmesi davalının aleyhine olmuş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalı …’nin diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/02/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.