Yargitay-4-Hukuk-Dairesi-2020-237-Esas-2020-1201-Karar-Sayili-Ilami


Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/237 Esas 2020/1201 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/237
Karar No: 2020/1201
Karar Tarihi: 10.03.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/237 Esas 2020/1201 Karar Sayılı İlamı

Davacı taraf, maddi ve manevi tazminat istemiyle davalılar aleyhine dava açmıştır. Mahkeme, davayı kabul etmiş ancak tarafların temyiz başvurusu sonucunda Yargıtay’a intikal etmiştir. Kararda, Tebligat Kanunu’nda yer alan düzenlemelere vurgu yapılmıştır. Buna göre, tebligat öncelikle bilinen en son adrese yapılmalı, iade gelmesi halinde ise adrese kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi kullanılmalıdır. Mahkemece, davalıya gerekçeli kararın öncelikle bilinen adresine tebliği yapılmış, iade alınması üzerine adrese kayıt sistemindeki adresine yapılmıştır. Ancak bu tebligat işlemi, yasal düzenlemelere uygun yapılmadığı için dosyanın geri çevrilerek eksikliklerin tamamlanması ve Yargıtay’a gönderilmek üzere mahkemeye yeniden gönderilmesi kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri ise şöyle belirtilmiştir: 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesinin 1. fıkrası, 2. fıkrası ve 21. maddesi.
4. Hukuk Dairesi         2020/237 E.  ,  2020/1201 K.

    “İçtihat Metni”

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve diğerleri aleyhine 29/06/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08/09/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, davalılar …, … ve davalılar … ile … vekili Avukat … tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava; maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili, davalılar…, … ve … ile … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu”nun 10. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat, muhatabın bilinen en son adresine yapılır. Aynı maddenin, 6099 sayılı Kanun ile eklenen 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Aynı Kanunun 21. maddesinde ise muhatabın adresinde bulunmaması halinde yapılacak işlemler ve bu kapsamda 21/1 maddesinde muhatabın adresten geçici olarak ayrılmış olması halinde tebligat usulü, 21/2 maddesinde ise … adresine tebligat usulü düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeler kapsamında tebligatın öncelikle bilinen en son adrese çıkartılması, bu adreste tebliğ edilemeyerek iade edilmesi halinde ise … adresine çıkartılması gerekmektedir.
    Dosyanın incelenmesinde; davalı …”na gerekçeli kararın tebliği öncelikle bilinen adresine yapılmak istenilmiş olup, tebliğ evrakının iade gelmesi üzerine adrese kayıt sistemindeki adresine Tebligat Kanunu”nun 21/2.maddesine göre yapılarak tebliğ evrakı mahalle muhtarına teslim edilmiştir. Oysa ki yukarıda anılan Kanun hükümleri uyarınca, tebligatın bilinen adresten iade gelmesi halinde … şerhi olmayan adrese kayıt sistemindeki adresine Kanunun 21/1.maddesine göre yapılması ve muhatap hakkında bilgi veren komşunun adının ve imzanın bulunması zorunludur. Ancak bu yapılacak tebligatın da iade gelmesi halinde … şerhli adresine Kanunun 21/2.maddesine göre tebligat yapılabilecektir.
    Şu hâlde; mahkemece yukarıda bahsedilen yasal düzenlemeler kapsamında tebligatın öncelikle bilinen en son adrese çıkartılması, bu adreste yapılamayarak iade edilmesi halinde ise … adresine çıkartılması gerekmektedir. Mahkemece anılan eksikliğin giderilmesi için dosyanın geri çevrilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlandıktan ve temyiz süresi beklendikten sonra Yargıtay’a gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 10/03/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.