Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 26/03/2018 gününde verilen dilekçe ile hizmet kusuru nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tespiti ve ödetilmesinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine dair verilen 02/10/2018 günlü karara karşı davalı …, dahili davalı …, dahili davalı … Bakanlığı vekillerinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; davalı ve dahili davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 15/09/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ve dahili davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11, Avukatlık Kanunu’nun 41 ve HMK’nun 73, 81, 82 ve 83. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur.
6100 sayılı HMK’nın “Vekilin İstifası” başlıklı 82/1. maddesinde; istifa eden vekilin vekâlet görevinin, istifanın müvekkiline tebliğinden itibaren iki hafta süreyle devam edeceği hükme bağlanmıştır. Aynı konunun düzenlendiği 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 41. maddesinde de; belli bir işi takipten veya savunmadan isteğiyle çekilen avukatların, o işe ait vekalet görevinin istifa dilekçesinin müvekkiline tebliğinden itibaren iki hafta süre ile devam edeceği, vekilin; vekaletten çekilmesi halinde, masrafı vekile ait olmak üzere mahkemece, çekilmenin vekil edene açıkça bildirilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinde; Bölge Adliye Mahkemesi’nin gerekçeli kararı usulüne uygun olarak davacı tarafa tebliğ edilmemiştir. Davacı vekili Av. … 21/12/2019 tarihinde vekillikten çekilmiştir. Çekilme dilekçesi 07/01/2020 tarihinde davacıya tebliğ edilmiştir. BAM 15/09/2020 tarihli gerekçeli kararı 13/10/2020 tarihinde; davacının 21/12/2019 tarihinde vekillikten çekilme dilekçesi veren vekili Av. …’a Uyap sistemi üzerinden e- tebliğ edilmiştir. Şu durumda gerekçeli karar tebliğ tarihinde temsil görevi devam etmeyen davacı vekiline yapılan tebligat usulsüzdür. Davacı asıla Bölge Adliye Mahkemesi kararının ve davalı temyiz dilekçesinin usulüne uygun şekilde tebliği ile yasal temyiz süresi beklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılıp eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a yeniden gönderilmek üzere dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 03/02/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.