Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11426 Esas 2022/5468 Karar Sayılı İlamı
           4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11426
Karar No: 2022/5468
Karar Tarihi: 22.03.2022            
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11426 Esas 2022/5468 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/11426 E. , 2022/5468 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki  tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen karara karşı  davalı  vekili  tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetinin  itirazın kabulüne   dair kararına   karşı    süresi içinde davacı vekili    tarafından temyiz yoluna başvurulmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü;                    
 K A R A R 
Davacı vekili;müvekkilinin  Hollanda’ya seyehate çıkmadan önce seyahat sağlık sigortası yaptırdığını,poliçe tarihinin 17/07/2018-07/09/2018  olduğunu,yurt dışında rahatsızlandığını ve pankreas iltihabı nedeni ile ameliyat olduğunu, masraflarını kendisinin karşıladığını,faturaların ve tedavi evraklarının ekli olduğunu,sigorta şirketine başvurunun sonuçsuz kaldığını,bu nedenle 11.978 euro maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 
 Davalı  vekili; poliçe tanziminden  önce var olan hastalığın poliçe teminatı kapsamında olmadığını belirterek  davanın reddini savunmuştur.
        Sigorta Tahkim Komiyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince Başvuranın 85.068,00 TL  tazminat talebinin kabulüne karar verilmiş davalı vekili karara itiraz etmiştir. İtiraz Hakem Heyetince poliçe tanziminden  önce var olan hastalık ile ilgili davacı talebi poliçe teminatı kapmasında olmadığından  İtirazın  kabulüne, başvurunun reddine karar verilmiş, davacı  vekili kararı temyiz etmiştir. 
Dava sağlık sigortasına dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. 
Davacı vekili  yurt dışına çıkmadan önce 17/07/2018-07/09/2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere  seyehat sağlık sigortası yaptırmıştır. Başvuru dilekçesinde, Hollanda ziyaretinde bulunduğu sırada 3 Ağustos 2018 tarihinde vücudundaki ağrılar nedeniyle nöbetci doktora başvurduğunu, 5 Ağustos’ta acilen amaliyata alındığını, pankreasının   tamamen iltihap kapladığını, sebebinin safra kesesinde oluşan bir taşın bağırsak kanallarına gitmesi olduğunun belirtildiğini, ameliyat sonrası 12 gün hastanede kaldığını, 11.978 euro masraf yaptığını ancak davalı … şirketince ödeme yapılmadığını bu sebeble işbu davayı açtığını belirtmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne karar verilerek 85.068,00 TL tazminatın davalıdan alınmasına  karar verilmiş, davalı vekilinin karara  itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetinde Doktor Bilirkişiden rapor alınmıştır.
 13/04/2019 tarihli Doktor  Cesarettin Korkmaz tarafından tanzim edilen raporda”davacının 03/08/2018 tarihinde akut bilier pankreatit (safra taşına bağlı)rahatsızlığı nedeni ile yurt dışında tedavi olduğu, poliçe tanzim tarihi 17/07/2018 ve öncesi itibariyle       
safra taşı hastalığının (belirti vermese bile)bulunduğu kanaatinde olduğunu ve bu hastalığa bağlı gelişen pankreas iltihabı nedeni ile yapılan tedavi harcamalarının Seyahat Sağlık Sigortası Genel Şartları gereği kapsam dışı olduğu ” rapor edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince işbu rapor hükme esas alınmış, davalının itirazı kabul edilerek ,davacının talebinin poliçe tanziminden  önce var olan hastalığı  ile ilgili   olduğundan ,teminat  kapmasında olmadığı gerekçesi ile başvurunun reddine karar verilmiştir.  Ne var ki hükme esas alınan  raporda, doktorun uzmanlık alanı belli olmadığı gibi davacının  yurtdışında gördüğü tedavisine yönelik evraklar yabancı dilde tanzim edilmiş olup türkçe çevirisi olmadığı halde rapor düzenlenmiştir. Bu hali ile hükme esas alınan rapor   yetersiz ve karar vermeye elverişli değildir.Eksik inceleme ile karar verilemez. 
6100 sayılı HMK’nun 266/1. maddesinde, çözümü hukuk dışında özel ve teknik bilgi gerektiren konularda hakimin kendiliğinden ya da tarafların talebi üzerine bilirkişi raporu alabileceği kabul edilmiştir. Alınacak raporu düzenleyecek olan bilirkişinin, rapor düzenlenecek hususlarda uzmanlığının bulunması gerektiği gözetilerek bilirkişi seçiminin yapılması gerektiği açıktır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında İtiraz  Hakem heyetince; davacının yurtdışında gördüğü tedaviye ilişkin evrakların öncelikle yeminli tercüman tarafından Türkçeye çevrilmesinin sağlanması,davacının  yurt dışında geçirdiği safra kesesi taşı-pankreas rahatsızlığına ilişkin  geçmişe  dayalı tedavilerinin bulunup bulunmadığının ( Medula Sistemi vs..sorgulanması) SGK’dan sorularak, Türkiye’deki   tüm tedavi belgelerinin dosyaya teminin sağlanması , davaya konu edilen tedavi giderlerinin davacının tedavisiyle uyumlu olup olmadığı,poliçe tanziminden önce var olan bir hastalık olup olmadığı, tedavi yönteminin  poliçe teminatı kapsamında kalıp kalmadığı konusunda inceleme yapılması gerektiğinden, alanında uzman doktorlardan oluşan heyetten ( ATK İhtisas Kurulu’ndan ya da üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından) denetime elverişli, ayrıntılı, gerekçeli,haslaığı ile yapılan tedvailer yönünden illiyet bağı kuran, bir rapor alınması,yine poliçenin tüm eklerini içeren(başvuru formu  vs…)hasar dosyasının da sigorta şirketinden istenerek incelenmesi    gerekirken, eksik değerlendirmeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle  davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.