Yargitay-1-Ceza-Dairesi-2021-1185-Esas-2021-1066-Karar-Sayili-Ilami


Kasten Yaralama – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2021/1185 Esas 2021/1066 Karar Sayılı İlamı

Esas No: 2021/1185
Karar No: 2021/1066
Karar Tarihi: 11.02.2021

Kasten Yaralama – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2021/1185 Esas 2021/1066 Karar Sayılı İlamı

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından Kasten Yaralama suçundan mahkumiyet hükmü verilen sanığın temyiz başvurusu sonucu, yargılama esnasında yapılan hukuka aykırı uygulamalar nedeniyle karar bozuldu. Sanığın duruşmaya çağrılması ve savunmasının alınması gerektiği hususu göz ardı edilerek, istinabe yoluyla elde edilen savunu ile karar verilmesi hatalı bulundu. Ayrıca, ceza miktarının hesaplanması esnasında yazılı şekilde hesaplama hatası yapılarak sanığa fazla ceza tayini söz konusu oldu. Sanığın sabıkasında yer alan mahkumiyetinin uyarlama yargılaması yapılarak tekerrüre esas olup olmadığı incelenmedi. Ayrıca, Anayasa Mahkemesinin 5237 sayılı TCK’nin bazı maddelerinin iptal edilmesi nedeniyle sanığın hak yoksunlukları yönünden hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.
4769 sayılı Kanun’un 41/2. maddesi: 5271 sayılı CMK\”nın 196/2. maddesi gereği alt sınırı beş yıldan az olmayan cezayı gerektiren suçlarda sanığın duruşmaya çağrılması, savunmasının alınması, mahkumiyeti halinde temyize gitmesi halinde otuz günlük süresinde kanun yoluna başvurması zorunludur.
\”5237 sayılı TCK\”nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son
1. Ceza Dairesi         2021/1185 E.  ,  2021/1066 K.

    “İçtihat Metni”

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten Yaralama
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
    1) 5271 sayılı CMK”nin 196/2. maddesine göre, alt sınırı beş yıldan az olmayan cezayı gerektiren 5217 sayılı TCK”nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son maddelerinde düzenlenen suçtan yargılanan sanığın mutlaka duruşmaya çağrılıp veya SEGBİS aracılığıyla dinlenmesi gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde istinabe yoluyla elde edilen savunması ile yetinilip hüküm kurulması,
    Kabul ve uygulamaya göre de;
    2) Kurulan hükümde 5237 sayılı TCK”nin 86/1. maddesi uygulanarak verilen 1 yıl 6 ay hapis cezasının TCK”nin 86/3-e maddesi gereğince yarı oranında artırılması ile “1 yıl 15 ay hapis” cezasına hükmedilmesi, ardından TCK”nin 87/1-d maddesi gereğince bir kat artırılması ile “2 yıl 30 ay hapis” cezasına çıkartılması, sonuç cezanın beş yılın altında kalması nedeniyle TCK”nin 87/1-son maddesi gereğince “5 yıl hapis” cezasına hükmedilmesi ve indirimlerin bu miktar üzerinden yapılması gerekirken, yazılı şekilde hesaplama hatası yapılarak sanık hakkında fazla ceza tayini,
    3) Sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyetinin 5237 sayılı TCK”nin 191/1. maddesinde düzenlenen “kullanmak için uyuşturucu madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak” suçuna ilişkin olduğu ancak anılan hükmün kesinleşmesinden sonra 6217 sayılı Kanun”un 20. maddesi ve 6545 sayılı Kanun”un 68. maddesi ile 5237 sayılı TCK”nin 191. maddesinde yapılan değişiklikler üzerine 5237 sayılı TCK”nin 7. maddesi uyarınca uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılıp, yapılmamışsa uyarlama yargılaması yapıldıktan sonra verilen ve kesinleşen hükmün tekerrüre esas olup olmadığı değerlendirilip, esas olmadığı takdirde sanığın sabıkasında başkaca tekerrüre esas mahkumiyetinin bulunup bulunmadığı araştırılıp sonucuna göre sanık hakkında TCK”nin 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    4) Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete”de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK”nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerle 6723 sayılı Kanun”un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun”un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.02.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.