Yargitay-1-Ceza-Dairesi-2010-2905-Esas-2011-2772-Karar-Sayili-Ilami


Kasten yaralamak – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2010/2905 Esas 2011/2772 Karar Sayılı İlamı

Esas No: 2010/2905
Karar No: 2011/2772
Karar Tarihi: 03.05.2011

Kasten yaralamak – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2010/2905 Esas 2011/2772 Karar Sayılı İlamı

Sanık Celal, mağdurların bir gruba liderlik ederek sanığın mera olarak kullandığı araziye girmesi üzerine av tüfeği ile ateş ederek mağdurlardan birini kasten yaralamak suçundan Ağır Ceza Mahkemesi tarafından suçlu bulunmuştur. Ancak sanığın kastının öldürmeye yönelik olduğu tespit edildiği için öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, hapis cezası hesaplamasında hata yapıldığı ve ceza miktarının 9 yıl 27 ay olarak belirlenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5271 sayılı CMK’nun 231/12. maddesi, 5237 sayılı TCK’nun 86/1, 86/3-e ve 87/2-b maddeleri.
1. Ceza Dairesi         2010/2905 E.  ,  2011/2772 K.

    “İçtihat Metni”

    TEBLİĞNAME 1-B/2010/85880
    MAHKEMESİ :(AĞRI) Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO :28.05.2009 – 120/99
    SUÇ : Kasten yaralamak

    A.. Ö..”i kasten yaralamaktan ve izinsiz silah taşımaktan sanık C.. D..”ın yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne, diğer sanıklar A.. Ö.., Y.. Ö.., İ.. Ö.., A.. A.., S.. K.., S.. Ö.., N.. Ö.., O.. Ö.., M.. A.. ile A.. A..”ın üzerlerine atılı suçtan ayrı ayrı beraatlerine ilişkin (AĞRI) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 28.05.2009 gün ve 120/99 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi C.Savcısı ile sanık Celal müdafii taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    1- Sanık Celal hakkında mağdurlar Yusuf ve Nurullah”ı kasten yaralama suçlarından verilen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na dair karar, 5271 sayılı CMK.nun 231/12. maddesi uyarınca itiraz yoluna tabi olup, temyizi olanaklı olmadığından bu hususta mahallince değerlendirilme yapılması mümkün görülmüştür.
    2.a) Cumhuriyet Savcısının sanıklar Nurullah, Osman Nuri, M.. A.. ve A.. A.. hakkında katılan Celal”i yaralama suçundan, eylemin meşru savunma sınırlarında kalması nedeniyle verilen beraat kararını yasal sürede temyizinden sonra, sanıklar aleyhine temyizden vazgeçtiği anlaşıldığından,
    b) Katılan-sanık Celal müdafiinin temyiz dilekçesini sanık sıfatı ile verdiği ve katılan sıfatı ile diğer sanıklar hakkında kurulan hükümlere yönelik aleyhe temyiz isteminin bulunmadığı anlaşıldığından,
    Haklarında temyiz talebi bulunmadığı halde tebliğnamenin karar başlığında sanık olarak gösterilen A.. Ö.., Y.. Ö.., İ.. Ö.., A.. A.., S.. K.., S.. Ö.., N.. Ö.., O.. Ö.., M.. A.. ve A.. A.. hakkındaki hükümler inceleme dışı bırakılmıştır.
    3- Temyiz kapsamına göre sanık Celal hakkında mağdur A. E. yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede;
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın mağdur A.. E.”e karşı eyleminin sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçeler ile reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin sübuta, teşdit uygulanmasına, yasal savunmaya, haksız tahrikin varlığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    a) Sanık Celal”in ikamet ettiği Ortayokuş Köyü Esenlik mezrası yakınlarında bulunan meranın kullanımı ve mülkiyeti konusunda, mağdur A.E.”in ikamet ettiği köylüler ile sanık Celal”in bulunduğu köy arasında husumet bulunduğu, olay tarihinde mağdur A. E.”in bir kısım köylüsü ile birlikte iki traktörle meraya gitmek üzere sanığın ikamet ettiği köyden geçmek istedikleri sırada, sanık ile karşılaşmaları üzerine traktörden inen mağdura, sanığın etkili mesafeden av tüfeği ile ateşi sonucu mağdurun sağ göğüs, göbek ve scratum bölgelerine aldığı saçma taneleri isabeti nedeniyle altıncı kotta kırık, mide, pankreas, ince barsak ve sol böbrekte yaralanma sonucu hayati tehlike geçirip uzuv tatili niteliğinde böbreğinin tamamen alındığı olayda; hedef alınan bölge, kullanılan silahın elverişliliği ve yaralanmanın niteliği dikkate alındığında sanığın eyleme bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu gözetilmeden öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması yerine suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde silahla kasten yaralama suçundan hüküm kurulması,
    b) Kabul göre de;
    5237 sayılı TCK.nun 86/1 ve 86/3-e maddeleri uyarınca belirlenen 3 yıl 9 ay hapis cezası üzerinden, aynı yasanın 87/2-b maddesinin tatbiki ile 2 kat artırım yapıldığı sırada, hapis cezasının “9 yıl 27 ay” olarak belirlenmesi yerine hesaplamada hata yapılarak “6 yıl 18 ay” olarak belirlenmesi,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün, tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), kurulan hükümde sanık aleyhine temyiz bulunmadığından CMUK 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkının korunmasına 03.05.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.