Yargitay-1-Ceza-Dairesi-2010-3906-Esas-2011-2969-Karar-Sayili-Ilami

0

Kasten yaralama sonucu babasının ölümüne neden olmak – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2010/3906 Esas 2011/2969 Karar Sayılı İlamı

Esas No: 2010/3906
Karar No: 2011/2969
Karar Tarihi: 10.05.2011

Kasten yaralama sonucu babasının ölümüne neden olmak – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2010/3906 Esas 2011/2969 Karar Sayılı İlamı

Sanık Selahattin, babası A.. S..\”in ölümüne sebebiyet vermek suçundan (BANDIRMA) Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmıştır. Sanığın eyleme bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu ve kasten babasını öldürme suçundan cezalandırılması gerekirken, suçun niteliğinde yanılgıya düşülerek kasten yaralama sonucu ölüme neden olmak suçundan hüküm kurulmuştur. Bu nedenle, verilen ceza miktarı doğal sonucu olarak infazda nazara alınabilir nitelikte görülmüştür. Kanun maddeleri olarak, kasten yaralama sonucu öldürme suçundan 5237 sayılı TCK.nun 82/1-d, 29, 32/2, 62. Maddeleri ile cezalandırılması gerekirken, suçun niteliğinde yanılgıya düşülerek kasten yaralama sonucu ölüme neden olmak suçundan TCK.nun 87/4, 29, 32/2, 62. Maddelerine göre hüküm kurulmuştur.
1. Ceza Dairesi         2010/3906 E.  ,  2011/2969 K.

    “İçtihat Metni”

    TEBLİĞNAME : 1-B/2010/121231
    MAHKEMESİ : (BANDIRMA) Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO :23.10.2009 gün ve 40/170
    SUÇ :Kasten yaralama sonucu babasının ölümüne neden olmak

    Kastın aşılması suretiyle babası A.. S..”in ölümüne sebebiyet vermekten sanık S.. S..”in yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (BANDIRMA) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 23.10.2009 gün ve 40/170 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    1- Sanık Selahattin hakkında kasten yaralama sonucu babasının ölümüne neden olmak suçundan 5237 sayılı TCK hükümlerine göre verilen hapis cezası yanında aynı kanunun 53 maddesinin de uygulanmasına karar verilmemiş ise de, bu eksiklik cezanın doğal sonucu olarak infazda resen nazara alınabilir nitelikte görülmüştür.
    2- Sanık Selahattin hakkında kasten yaralama sonucu babasının ölümüne neden olma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, takdire ve tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri ve bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ve müdafiinin sübuta, delillerin hatalı değerlendirilmesine vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Dosya kapsamına göre; maktulün, oğlu olan sanığa damın önünü süpürmesini söylediği, sanığın karşı çıkması üzerine maktulün sanığa küfür edip sopa ile vurduğu, sanığın da eline geçirdiği sopa ile maktulün kafa bölgesine birden çok vurarak, multipil kalvaryal fraktör, sağ parietooksipitalde çökme fraktörü, sağ serebal hemisfer çevreleyen ve orta hat yapılarında sola doğru şifte neden olan akut evrede ekstra aksiyal hemotom (subdural, epidural) yaygın subaraknoidal hemorajiye neden olduğu, tanıkların gelmesi üzerine
    eylemine son verdiği, maktulün kafatası kırıkları, kafaiçi değişimler ve gelişen komplikasyonları sonucu ölümüne neden olduğu olayda; yaraların niteliği, darbelerin sayısı ve şiddeti dikkate alındığında, sanığın eyleme bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu ve kasten babasını öldürme suçundan 5237 sayılı TCK.nun 82/1-d, 29, 32/2, 62. Maddeleri ile cezalandırılması gerekirken, suçun niteliğinde yanılgıya düşülerek kasten yaralama sonucu ölüme neden olmak suçundan TCK.nun 87/4, 29, 32/2, 62. Maddelerine göre hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), suçun niteliği, verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alındığında tahliye talebinin reddine 10.05.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.