Yargitay-1-Ceza-Dairesi-2012-807-Esas-2012-2890-Karar-Sayili-Ilami


Kasten insan öldürme – mala zarar verme – 6136 sayılı Kanuna aykırılık – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2012/807 Esas 2012/2890 Karar Sayılı İlamı

Esas No: 2012/807
Karar No: 2012/2890
Karar Tarihi: 17.04.2012

Kasten insan öldürme – mala zarar verme – 6136 sayılı Kanuna aykırılık – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2012/807 Esas 2012/2890 Karar Sayılı İlamı

İçtihat Metni, 2012/807 E., 2012/2890 K. numaralı karar; Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesi’nin 09/04/2010 tarihli 2009/195 (E) ve 2010/107 (K) numaralı dosyasında karara bağlanan bir davayı konu almaktadır. Davanın konusu kasten insan öldürme, mala zarar verme ve 6136 sayılı kanuna aykırılıktır. Sanığın \”6136 sayılı Kanuna muhalefet\” suçu yönünden verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hüküm itiraz yolu ile incelenemezken, maktulün eşi müdahil Merhaba’nın \”mala zarar verme\” suçundan açılan kamu davasına katılma hakkı yoktur. Kararda, sanığın \”kasten öldürme\” suçundan mahkumiyet hükmü ile haksız tahrik varlığı ve takdiri indirim sebepleri kabul edilmiştir. Ancak, olayda haksız tahrik oluşturan söz ve davranışların ulaştığı boyutun dikkate alınmadığı için hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
– 6136 sayılı kanun
– 5271 sayılı CMK’nun 231/5. ve 231/12. maddesi
– TCK’nun 29. maddesi
1. Ceza Dairesi         2012/807 E.  ,  2012/2890 K.

    “İçtihat Metni”

    Tebliğname No: 1 – 2011/403348
    MAHKEMESİ : Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO: 09/04/2010, 2009/195 (E) ve 2010/107 (K)
    SUÇ : Kasten insan öldürme, mala zarar verme, 6136 sayılı Kanuna aykırılık.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    1- Sanığın “6136 sayılı Kanuna muhalefet” suçu yönünden, 5271 sayılı CMK”nun 231/5. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hüküm, aynı Kanunun 231/12. maddesi uyarınca itiraz yoluna tabi olup, temyiz kabiliyeti bulunmadığından, sözkonusu hükmün itiraz merciince incelenmesi mümkün görülmüş,
    Maktulün eşi müdahil Merhaba”nın, “mala zarar verme” suçundan açılan kamu davasına katılma ve verilen hükmü temyiz etmeye yetkisi bulunmadığından, bu suçtan verilen hükme yönelik temyiz itirazının CMUK”nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiş, temyiz edenlerin sıfatları ve dilekçelerinin içeriklerine göre temyiz incelemesi, sanığın “kasten öldürme” suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden yapılmıştır.
    2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın “kasten öldürme” suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı haksız tahrik nedeninin varlığı, takdiri indirim nedenlerinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin haksız tahrikin derecesine; müdahilin suçun niteliğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Dosya kapsamına göre, olaydan iki gün önce alkollü olan sanık ile maktul arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğü, kavga sırasında maktulün sanığı darp ettiği, kavganın ayrılmasıyla birlikte maktulün sanığa hakaret edip, tehditte bulunduğu, ertesi gün maktulün, bu kez aralarında herhangi bir tartışma olmadan Sanığı tekrar basit şekilde yaralayarak hakaret ettiği, olay günü ise sanığın benzin istasyonunda karşılaştığı maktulü, önceki olayların etkisiyle, tabancasıyla ateş ederek öldürdüğü olayda,
    Haksız tahrik nedeniyle, 12 ile 18 yıl aralığında hapis cezası öngören TCK”nun 29. maddesinin uygulanması sırasında, maktulden sanığa yönelen ve haksız tahrik oluşturan söz ve davranışların ulaştığı boyut dikkate alınarak, alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza yerine, haksız tahrikin derecesinde yanılgıya düşülerek, yazılı biçimde daha vahim olaylarda uygulama olanağı bulunan 13 yıl 6 ay hapis cezasına hükmetmek suretiyle suretiyle eksik ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş olup, müdahilin temyiz itirazları bu sebeple yerinde görülmüş olduğundan, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 17/04/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.
    17/04/2012 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ö. Y.”ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık S.. O.. müdafii Avukat Ö. G.”in yokluğunda 19/04/2012 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.