Yargitay-1-Ceza-Dairesi-2013-4499-Esas-2014-5862-Karar-Sayili-Ilami


Taksirle ölüme neden olma – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2013/4499 Esas 2014/5862 Karar Sayılı İlamı

Esas No: 2013/4499
Karar No: 2014/5862
Karar Tarihi: 04.12.2014

Taksirle ölüme neden olma – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2013/4499 Esas 2014/5862 Karar Sayılı İlamı

Sanık Hüseyin, alkollü bir şekilde kamyonet kullanırken yolda yaya olarak karşıya geçmeye çalışan Yavuz Selim’e çarptı. Yavuz Selim kamyonetin altında kalarak öldü. Sanık, ölümü fark etmeyerek olay yerini terk etti. Mahkeme, sanığın bilinçli taksirle ölüme neden olduğuna karar verdi ve cezasını tespit etmek için suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı gibi faktörleri dikkate alması gerektiğini belirtti. Ancak, mahkeme eksik ceza tayininde bulundu ve karar bozuldu. Kararda TCK’nun 85/1 ve 22/3. maddelerine vurgu yapıldı. 85/1, bilinçli taksir suçundan ceza alacak kişinin yapacağı artırım oranını belirlerken kullanılırken, 22/3 ise ölüme sebebiyet veren kişinin suç tarihinde sarhoş veya uyuşturucu etkisi altında olup olmadığını belirler.
1. Ceza Dairesi         2013/4499 E.  ,  2014/5862 K.

    “İçtihat Metni”

    Tebliğname No : 12 – 2013/44589
    MAHKEMESİ : Bandırma Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO : 19/12/2012, 2012/246 (E) ve 2012/314 (K)
    SUÇ : Taksirle ölüme neden olma

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Hüseyin”in maktül Yavuz Selim”e yönelik eyleminin sübutu kabul, bozma nedeni saklı kalmak üzere suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin tabii hakim ilkesine aykırı davranıldığına, eksik soruşturmaya, eksik incelemeye, teşdide, TCK”nun 50. maddesinin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;
    Ancak;
    Oluşa ve dosya kapsamına göre; Sanığın 01/01/2012 günü saat 01:30 sıralarında sevk ve idaresindeki kamyonetle alkollü bir şekilde Ocaklar Beldesi istikametinden Erdek ilçesi istikametine doğru gittiği esnada, yaya olarak yolun karşı tarafına geçen maktül Yavuz Selim’e kamyonetin orta sağ kısmıyla maktüle çarptığı, maktülün havaya fırlayarak kamyonetin camına düşüp daha sonra kamyonetin altında kaldığı, sanığın maktülün kamyonetin altında kaldığını fark edemeyerek yoluna devam edip 450 metre boyunca maktülü sürüklediği, sanığın 450 metre gittikten sonra kamyonetin dikiz aynasına bakıp maktülü görememesi üzerine yolun ters istikametine dönüp maktülü kontrol etmek istediği sırada maktülün aracın altından çıktığını görerek durmadan olay yerini terk ettiği, maktülün ölümünün ağır genel beden travmasına bağlı kafatası, stemum, çok sayıda kot ve ekstremite kırıkları ile birlikte beyin doku harabiyeti, beyin kanaması ile büyük damar yırtılmasından gelişen iç kanama sonunda gerçekleştiği, maktülde tespit edilen travmatik değişimlerin lokalizasyonları ve ağırlıkları dikkate alındığında kısa sürede ölüm meydana getirir nitelikte oldukları, çarpma anında ve/veya sürüklenme esnasında meydana gelmiş nitelikte oldukları, bunlar arasında tıbben ayrımın yapılamadığı, maktülün kısa sürede hastaneye götürülerek müdahale edilmesi durumunda da akıbetinin değişmeyeceğinin tespit edildiği, sanığın alkollü bir şekilde seyir halinde bulunduğu sırada maktüle çarparak ölümüne neden olup maktülün aracın altında kalmış olabileceğini öngörmesine rağmen eylemine devam ettiği ve istemediği halde ölümün gerçekleştiği olayda; Sanığın eylemine uyan bilinçli taksirle ölüme neden olma suçundan TCK”nun 85/1, 22/3. maddeleri gereğince temel ceza ve bilinçli taksir nedeniyle yapılacak artırım oranı belirlenirken suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı nazara alınmak suretiyle cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde taksirle öldürme suçundan hüküm kurmak sureti ile eksik ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafii ve katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün farklı gerekçeyle tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 04/12/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.