Yargitay-1-Ceza-Dairesi-2015-2458-Esas-2016-976-Karar-Sayili-Ilami

0

Kasten öldürmeye teşebbüs – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2015/2458 Esas 2016/976 Karar Sayılı İlamı

Esas No: 2015/2458
Karar No: 2016/976
Karar Tarihi: 03.03.2016

Kasten öldürmeye teşebbüs – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2015/2458 Esas 2016/976 Karar Sayılı İlamı

Mahkeme, sanıkların mağdurun hayatına yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçlarını işlediklerine ve cezalandırılmalarına karar verdi. Sanık A için 5 yıl, sanık B için 2 yıl 1 ay, sanık C için ise 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası hüküm altına alındı. Sanık A ve B’nin müşterek fail olarak hareket etmelerine rağmen A’nın cezasının eksik tayin edildiği, sanık B’nin davranışının asgari oranda tahrik oluşturduğu ancak eksik ceza tayin edildiği, suç tarihinin gerekçeli karar başlığında yazılmadığı, Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği gerekçeleriyle mahkeme kararı bozuldu. Kanun maddeleri olarak TCK’nun 81, 35/2, 29/1, 62 ve CMK’nun 231/5-8 maddeleri açıklandı.
1. Ceza Dairesi         2015/2458 E.  ,  2016/976 K.

    “İçtihat Metni”

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
    HÜKÜM : A-Sanık … hakkında; TCK.nun 81, 35/2, 29/1, 62 maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası
    B-Sanık … hakkında; TCK.nun 81, 35/2, 29/1, 62 maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası
    C-Sanık … hakkında; TCK.nun 81, 35/2, 29/1, 62, CMK.nun 231/5-8 maddeleri uyarınca 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    1) Sanık … hakkında mağdur …’e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, CMK”nun 231/5. maddesi uyarınca itiraz yasa yoluna tabi olduğundan ve ayrıca mahallinde değerlendirildiğinden inceleme dışı bırakılmıştır.
    2) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar … ve …’in mağdur …’e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonucuna göre suçların vasıfları tayin, takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanıklar müdafilerinin sübuta, vasfa, katılan vekilinin tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
    A) Sanık … yönünden yapılan incelemede;
    1) Oluşa, tüm dosya kapsamına göre müşterek fail olarak eylem üzerinde ortak hakimiyet tesis eden sanıkların neticeden eşit derecede sorumlu tutulmaları gerekirken, sanık … hakkında teşebbüs nedeniyle TCK”nun 35. maddesi ile yapılan uygulama sırasında 10 yıl hapis cezasına hükmolunması suretiyle eksik ceza tayini,
    2) TCK”nun 29. maddesinin uygulanmasında tahrikin derecesine etkisi bakımından katılan … hakkında açılan çocuğun cinsel istismarı suçundan … Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden kamu davasının sonucunun beklenilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    B) Sanık … yönünden yapılan incelemede ise,
    Katılan …”in sanık … ile birlikte yaşayan …”yı kastederek sarf etmiş olduğu ve hakaret içeren sözlerden ibaret eylemi nedeniyle, sanık hakkında TCK”nun 29. maddesine göre asgari oranda tahrik indirim uygulaması yerine; Büşra”nın sanık … ile birlikte yaşamaya başladığı dönemden önce gerçekleştiği iddia edilen olayların … yönünden herhangi bir haksız tahrik oluşturmayacağı da gözetilmeden TCK”nun 29. maddesi ile yapılan uygulama sırasında yazılı şekilde 1/2 oranında indirim yapılarak eksik ceza tayini,
    C) Suç tarihinin gerekçeli karar başlığında yazılmaması suretiyle CMK’nun 232/2-c maddesine aykırı davranılması,
    D) Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK”nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafileri, Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK”nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 03/03/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.