Yargitay-1-Ceza-Dairesi-2008-10225-Esas-2013-239-Karar-Sayili-Ilami


Olası kastla yaralama – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2008/10225 Esas 2013/239 Karar Sayılı İlamı

Esas No: 2008/10225
Karar No: 2013/239
Karar Tarihi: 17.01.2013

Olası kastla yaralama – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2008/10225 Esas 2013/239 Karar Sayılı İlamı

Mahkeme kararında, köy muhtarı olan sanığın, köy yolunun genişletilmesi sebebiyle tartışma yaşadığı mağdurun oğluyla birlikte arasında yaşanan tartışma sonucunda sanığın ateş ederek mağduru yaraladığı belirtilmektedir. Sanığın eylemi, öldürmeye teşebbüs olarak nitelendirildiği ancak gönüllü vazgeçme hükmü göz önünde bulundurularak cezasının olası kastla yaralama suçundan verildiği ifade edilmektedir. Ayrıca, sanığın adli sicil kaydındaki sabıkasına ilişkin bir örneğin dosyaya eklenmemesi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 58. maddesi hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmamıştır. Kararda, 5237 sayılı TCK’nun 36. ve 58. maddelerinden bahsedilmektedir. 36. madde, gönüllü vazgeçme hükmünü, 58. madde ise sabıka kaydının cezanın belirlenmesinde önemini düzenlemektedir.
1. Ceza Dairesi         2008/10225 E.  ,  2013/239 K.

    “İçtihat Metni”


    Tebliğname No : 1 – 2008/204070
    MAHKEMESİ : Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO : 22/04/2008, 2007/19 (E) ve 2008/102 (K)
    SUÇ : Olası kastla yaralama

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, bozma nedeni saklı kalmak kaydıyla oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ve tahrike ilişkin cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin sanığın eyleminin meşru savunma sınırları dahilinde olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Oluşa ve dosya içeriğine göre; köy muhtarı olan sanık ile aralarında köy yolunun genişletilmesi sebebiyle tartışma bulunan mağdurun olay günü kendisine ait olan zeytinlikte karısı ve oğlu ile çalıştığı, bu sırada sanığın aracı ile geldiğini görerek mağdurun oğlu ile birlikte el işareti yapıp aracı durdurdukları, mağdur ve oğlunun sanığın içerisinde bulunduğu araca yaklaşarak aralarındaki tartışma ile ilgili olarak bir kısım sözler söyledikleri ve bazı taleplerde bulundukları, taleplerinin karşılanmayacağının sanık tarafından beyan edilmesi üzerine de mağdurun oğlunun sanığa ait aracın arkasında bulunan cama elindeki sopa ile vurarak kırdığı ve bu suretle sanığın aracına zarar verdiği, bunun üzerine sanığın araçta bulunan ve kendisine ait ruhsatla tabancasını çekerek mağdura doğrultup ateş ettiği, açılan ateş neticesinde …/…
    mağdurun, sol yanağından girip kulak kepçesi altından çıkarak, mastoid kemikte 4. derecede kırığa ve yüzde sabit ize neden olan bir adet ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı olarak hayati tehlike geçirdiği ve sanığın ateş ettikten hemen sonra araçtan inerek yerde yatmakta olan mağduru,mağdurun oğlu ile birlikte araca bindirdikleri ve birlikte hastaneye götürdükleri, yapılan müdahale ile mağdurun hayatta kaldığı olayda;
    A)Sanığın, icra hareketlerini tamamlayıp neticenin meydana gelmesini engellediğinden eyleminin öldürmeye teşebbüs olarak nitelendirilmesi gerekmekle beraber, 5237 sayılı TCK”nun 36. maddesinde düzenlenen gönüllü vazgeçme hükmü gözönünde bulundurularak sanığın meydana gelen netice olan kasten yaralama suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde olası kastla yaralama suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,
    B)Sanığın adli sicil kaydındaki sabıkasına konu Çine Asliye Ceza Mahkemesi”nin 05.10.2005 tarih ve 2003/75 esas, 2005/433 karar sayılı ilamın infaz şerhli bir örneğinin dosyaya getirtilerek, sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 58. madde hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
    Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 17/01/2013 gününde oybirliği ile karar verildi.