Yargitay-1-Ceza-Dairesi-2008-4992-Esas-2011-2299-Karar-Sayili-Ilami


kasten öldürmek – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2008/4992 Esas 2011/2299 Karar Sayılı İlamı

Esas No: 2008/4992
Karar No: 2011/2299
Karar Tarihi: 14.04.2011

kasten öldürmek – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2008/4992 Esas 2011/2299 Karar Sayılı İlamı

Sanık U.. A.., Şemdinli 1. İç Güvenlik Tabur Komutanlığı’nda görev yapan askerlerden birinin haksız saldırısına maruz kalmıştır. Kendisine ve diğer askerlere yönelik devam eden silahlı saldırıyı savunmak amacıyla eylemi gerçekleştiren sanığın, heyecan, korku ve telaş nedeniyle yasal savunma sınırının aşıldığı ancak yasal savunma koşulları altında hareket ettiği tespit edilmiştir. Bu sebeple, 5237 sayılı TCK.nun 24 ve 25. CMK.nun 223/2-d maddeleri uyarınca beraatına karar verilmesi gerektiği ancak mazur görülebilecek heyecan, korku ve telaştan dolayı yasal savunma sınırının aşılması gerekçesiyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
1. Ceza Dairesi         2008/4992 E.  ,  2011/2299 K.

    “İçtihat Metni”

    MAHKEMESİ : (HAKKARİ) Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO : 22/05/2007 – 74/173
    SUÇ : kasten öldürmek
    TEBLİĞNAME : 1-B/07/265610

    Ö.. A..”ı kasten öldürmekten sanık U.. A..”ın yapılan yargılanması sonunda: 5237 sayılı TCK.nun 25/1 maddesi delaletiyle 27/2 ve CMK.nun 223/3-e maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin (HAKKARİ) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 22/05/2007 gün ve 74/173 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi C.Savcısı ile katılanlar vekili taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    1-Katılanlar vekilinin kendisine 18/06/2007 tarihinde tebliğ edilen kararı, yasal süre olan bir haftalık süre dolduktan sonra, 26/06/2007 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, katılanlar vekilinin yasal süresinden sonra olan temyiz isteminin, 1412 sayılı CMUK.nun 310 ve 317 maddeleri uyarınca reddine karar verilmiştir.
    2-Dosya kapsamına göre,
    Sanık ve maktulün Şemdinli 1. İç Güvenlik Tabur Komutanlığında er olarak görev yaptıkları, maktulün, saat 21.00-21.30 sularında taburun 57 E mevziinde tanık er Uğur”la nöbet tuttuğu sırada, taburda görevli tanık uzman çavuş Tezcan”ın nöbet mevzilerini kontrol için devriyeye çıktığı, maktul Özgür”ü nöbet yerinde uyuduğu sırada yakaladığı, olayı nöbetçi subaya aktaracağını söyleyip olay yerinden ayrılırken, maktulün aniden görev silahıyla on beş metre mesafeden kendisine dört el ateş ettiği, ancak isabet sağlayamadığı, bunun üzerine tanık uzman çavuş Tezcan”ın olay yerinden hızla kaçarak uzaklaştığı, tanık Uğur”un ise maktule engel olmak istediği, ancak maktulün silahını boğazına dayayarak tanığın bu hamlesini bertaraf ettiği, akabinde, bu kez tabur binasına doğru seri şekilde ateş etmeye başladığı, mermisi tükenince silahın şarjörünü değiştirerek ateşine devam ettiği, bir yandan da garaj bölgesine doğru yürüyerek burada park halindeki askeri aracı, talimatlar gereği üzerinde bulunan anahtarla çalıştırarak hareket ettirdiği, bunu gören uzman çavuş Tezcan”ın aracı durdurmak için yaklaştığında, maktulün ateşi sonucu yaralandığı, maktulün araç içerisinde ilerlerken nöbet mevzilerinde bulunan askerlere de ateş etmeye başladığı sırada kendi mevziinde nöbet tutan sanık ve diğer nöbetçilerin mevzuattan kaynaklanan yetkilerini kullanmak suretiyle maktulün haksız saldırısını defetmek amacıyla aynı şekilde karşılık verdikleri, ancak maktulün tabur nizamiyesine doğru sanığın da bulunduğu mevziilere ateş etmek suretiyle aracını ilerletmeye devam ettiği sırada, sanığın silahından ateşlenen merminin isabet etmesi sonucunda maktulün araç içerisinde öldüğü olayda;
    Sanığın, kendisine ve taburda görevli diğer askeri personele yönelik devam eden haksız silahlı saldırıyı defetmek amacıyla Kanunun kendisine verdiği yetkiye de dayanarak ve yasal savunma koşulları altında eylemi gerçekleştirdiği anlaşıldığı halde, 5237 sayılı TCK.nun 24 ve 25. CMK.nun 223/2-d maddeleri uyarınca beraatine karar verilmesi gerekirken, mazur görülebilecek heyecan, korku ve telaştan dolayı yasal savunma sınırının aşılması gerekçesiyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş olup, C.Savcısının temyiz itirazı bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 14/04/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.