N.. Ç..”i olası kastla öldürmekten sanık H.. U..”un yapılan yargılanması sonunda: hükümlülüğüne ilişkin (ANTALYA) İkinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 27/11/2008 gün ve 20/276 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

1)Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan açılan dava ile ilgili olarak hüküm kurulmamış ise de, zamanaşımı süresi içerisinde karar verilmesi mümkün görülmüştür.
2)Maktulden kaynaklanan sanığa yönelik tahrik oluşturacak herhangi bir haksız fiil bulunmadığı anlaşıldığı halde haksız tahrik hükmü uygulanılarak eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
3)Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın öldürme suçunun sübutu kabul edilmiş, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri ve bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin sübuta vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
Oluşa ve dosya içeriğine göre; olay günü akşamı bir partinin ilçe başkanlığı binasında maktul Nizamettin ve tanık Ercan”la birlikte alkol alan sanığın, maktulün alkolün etkisiyle “abi ben pezevenklik yapacağım, iki ay pezevenk derler, sonra zengin olur beyefendi derler” demesi üzerine tepki göstererek onu darp ettiği, ağzı burnu kanayan maktulün dışarı çıkmak istediği, ancak sanığın buna engel olmak için sadece üzerinde külot kalacak şekilde maktulün elbiselerini çıkarttırıp darp etmeye devam ettiği, dayaktan kurtulmak isteyen maktulün balkona çıkması üzerine küfrederek ve peşinden giderek orada da darp ettiği ve daha sonra içeriye girdiği, tanık Ercan”ın maktulü görememesi üzerine balkona çıkıp baktığında maktulün cadde üzerinde yerde hareketsiz şekilde yattığını gördüğü, içeriye girip “Nizamettin ölmüş” demesi üzerine sanığın küfrederek “öldüyse öldü … tohumuna para mı saydım” şeklinde cevap verdiği, maktulün sol ayak bileğindeki kan lekesinin sanığa ait olduğunun tespit edildiği, yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda ise balkon ile maktulün düştüğü yer arasındaki mesafenin 10,20 m, balkon duvarı ve demiri yüksekliğinin 87 cm, maktulün boyunun 1,66 cm. olduğu, fiziki durumları karşılaştırıldığında sanığın maktule göre daha yapılı ve kuvvetli olması, balkon duvarının maktulün yaklaşık bel hizasına gelmesi ve her ikisinin de alkollü olması karşısında maktulün ufak bir sendelemeden dolayı aşağıya düşme ihtimalinin zayıf olduğunun belirtildiği olayda;
Sanığın maktule yönelik ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığı halde, kasten insan öldürme suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi yerine, olası kastla insan öldürme suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), CMUK.nun 326. maddesi uyarınca ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 21/06/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.