N.. Y..”ı kasten öldürmeye teşebbüsten sanık K.. Z.., suç bildirmemekten sanık N..K..”nun yapılan yargılanması sonunda: hükümlülüğüne ilişkin (DENİZLİ) Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 26/03/2009 gün ve 132/93 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanıklar müdafiileri tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

1-a)Sanıkların nüfus ve sabıka kayıtları okunup diyecekleri sorulmamış ise de, nüfus ve adli sicil kayıt bilgilerinin duruşmada tespit olunan kimlik bilgileriyle aynı olduğu ve bu konuda herhangi bir itirazın da bulunmadığı anlaşıldığından;
b)Adli sicil bülten bilgilerine göre sabıkalı olduğu anlaşılan sanık Kenan hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı araştırılıp karar yerinde tartışılmadan karar verilmesi aleyhe temyiz olmadığından;
Bozma nedeni yapılmamıştır.
2)Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar Kenan ve Nursel”in suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde sanık Nursel”in suçunun niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri ve bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık Kenan müdafiinin bir nedene dayanmayan, sanık Nursel müdafiinin eksik soruşturmaya ve sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
a)Sanık Kenan hakkında kasten insan öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanığın, arkadaşı Hikmet”le birlikte çaydanlık ve odunlarla şiddetli şekilde vurarak öldürmeye teşebbüs ettiği mağdur Nedim”i iki gün evde tutarak kendisine gelmesini beklediği, ancak durumunun iyice kötüleşmesi üzerine evlerinin yakınından geçen yol üzerine bıraktığı ve daha sonra da 156 jandarma imdat telefonunu arayarak köy girişinde yol kenarında yerde yatan bir şahsın bulunduğunu bildirdiği, dolayısıyla güvenlik güçlerinin olay yerine gelmesini ve ambulansla mağdurun hastaneye kaldırılmasını sağlamak suretiyle ölüm sonucunun gerçekleşmesini önlediği olayda;
Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, sanık icra hareketlerini tamamlayıp neticenin meydana gelmesini önlediğinden, eyleminin öldürmeye teşebbüs olarak nitelendirilmesi gerekmekle beraber, 5237 sayılı TCK.nun 36. maddesinde düzenlenen gönüllü vazgeçme hükmü göz önünde tutularak ve 5237 sayılı TCK.nun 61 maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araç, suç konusunun önem ve değeri, kasta dayalı kusurun ağırlığı hususları dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan önemli ölçüde uzaklaşılmak suretiyle belirlenerek kasten yaralama suçundan hüküm kurulması yerine, kasten insan öldürmeye teşebbüs suçundan yazılı şekilde karar verilmesi,
b)Sanık Nursel hakkında suçu bildirmeme suçundan kurulan hüküm yönünden;
Dosya içeriğine göre; olaydan sonra yaralı haldeki mağdura yardımcı olup ona tıbbi müdahalede bulunduğu anlaşılan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken yasal ve yeterli gerekçe gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), hükmolunan ceza miktarına ve tutukluluk süresine göre sanık Kenan”ın tahliye isteminin reddine, 21/06/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.