TÜRK MİLLETİ ADINA
1-6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede;
CMK”nun 231/12. maddesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından, mahallinde gereğinin yerine getirilmesi mümkün görülmüştür.
2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın eyleminin sübutunun kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin tenyiz dilekçesinde ve duruşmada yasal savunma sınırının aşıldığına, gerekçenin yetersiz olduğuna, vesaireye, katılan vekilinin suç vasfına, tahrik olmadığına, vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;
Ancak,
Oluşa, dosya kapsamına ve karşıtı kanıtlanamayan sanık açıklamalarına göre;sanık ile maktul arasında Kocaeli Asliye Asliye Hukuk Mahkemesinde devam eden gayrımenkule ilişkin hukuki anlaşmazlık bulunduğu, olay gecesi aracıyla işyerine giden sanığın, stabilize yolda maktulle karşılaştığı, maktulün “beni nasıl mahkemeye verirsin” diyerek hakaretlerde bulunması üzerine sanığın kaçmaya çalıştığı ancak aracının taşlara çarpması üzerine aracın yanına gelen maktulün, sanığa doğru ateş etmeye başladığı, sanığın da tabancasını çekerek maktule doğru rastgele ateş ederek öldürdüğü, maktulün ateşleri sonucu sanığın
sağ scapula hizasında 2 adet, servikal bölgenin sağında 1 adet, sağ klavikula üzerinde 1 adet, T1 vertebra hizasında 1 adet ve sol omuz lateralinde 1 adet mermi isabetiyle yaralandığı, sağ kalvikula açık kırığının mevcut olup Tl vertebra posteriorunda 1 adet kurşun kaldığı, kırığın hayati fonksiyonlara etkisinin orta derecede olduğu, olay yerinde bulunan 13 kovandan 6 tanesinin maktule ait tabancadan atıldığının anlaşıldığı olayda;
Sanığın hayatına yönelen ve devam eden haksız bir saldırıyı içinde bulunduğu hal ve koşullara göre defetme zorunluluğuyla hareket edip tabancayla ateş ederek öldürdüğü olayda, öldürme eyleminin 5237 Sayılı TCK”nun 25. maddesinde öngörülün yasal savunma şartları dahilinde işlediğine hükmolunarak “Ceza tertibine yer olmadığına ve beraatına” karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesis edilmesi,
b )Kabule göre;
Sanığın adli sicil kaydında yeralan ve Karasu Asliye Ceza mahkemesinden verilen 2005/510-243 sayılı ilamı nedeniyle 5237 sayılı Yasanın 58.maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiiyle katılan vekilinin temyizi itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA),Bozma nedeni ve tutuklulukta geçen süreye göre sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değilse derhal salıverilmesi için yazı yazılmasına, 18/04/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.
18.04.2012 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ö.Y.”ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık M.. B.. müdafii Avukat C. Y. T.’in yokluğunda 19.04.2012 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.