Yargitay-1-Ceza-Dairesi-2011-5282-Esas-2012-8470-Karar-Sayili-Ilami


Kasten öldürme – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2011/5282 Esas 2012/8470 Karar Sayılı İlamı

Esas No: 2011/5282
Karar No: 2012/8470

Kasten öldürme – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2011/5282 Esas 2012/8470 Karar Sayılı İlamı

Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada, sanık Yalçın’ın kasten insan öldürme suçunu işlediği sübuta ermiştir. Sanığın savunması reddedilmiş ve cezasının azaltıcı nedeni tayin edilerek hüküm verilmiştir. Ancak sanığın adli sicil kaydı ve yargılama giderleri konusunda hatalar yapılmıştır. Bu nedenle karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri: TCK.nun 58. maddesi, 5320 Sayılı Kanun.
1. Ceza Dairesi         2011/5282 E.  ,  2012/8470 K.

    “İçtihat Metni”

    Tebliğname No : 1 – 2011/140124
    MAHKEMESİ : Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO : 21/10/2010, 2010/210 (E) ve 2010/268 (K)
    SUÇ : Kasten öldürme

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Yalçın”ın kasten insan öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı nedenin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre, verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan vekilinin eksik ceza verildiğine, takdiri indirim maddesinin uygulanmaması gerektiğine vesaireye; sanık ve müdafiinin beraat kararı verilmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;
    Ancak,
    1- Sanığın adli sicil kaydında yazılı bulunan, Ödemiş Ağır ceza Mahkemesinin 20.03.1996 gün ve 191/31 sayılı mahkumiyet karar nedeniyle TCK.nun 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,
    2- 5320 Sayılı Kanun gereğince, baro tarafından atanan, katılan vekili ve sanık müdafiine ödenen ücretin, yargılama gideri olarak sanığa yüklenmesi gerektiği gözetilmeden, hazineden tahsiline karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş olup,sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, re”sen de temyize tabi bulunan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), Dairemiz Üyeleri M.. Ş.. ve M.. Ü..”in, sanık hakkında TCK.nun 29. maddesi uygulanarak cezasından asgari oranda indirim yapılması gerektiğinden, hükmün bu yönüyle de bozulması hususundaki karşı oyları, diğer yönlerden oybirliği ile 21/11/2012 gününde, karar verildi.

    KARŞI OY ;

    Sanık Y.. O..”ın maktül M.. A..”i kasten öldürmek suçundan cezalandırılması talebi ile ilgili olarak açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda, TCK.nun 81, 62. maddeleri gereğince neticeten 25 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesi kararının temyiz incelemesi neticesinde heyetimizce sayın çoğunluk görüşü doğrultusunda onanmasına dair görüşüne olayda tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği düşünce ve kanaati ile kısmen karşıyız.
    Şöyleki;
    Olay tarihinden bir ay kadar önce tanık D.. G.. isimli kişiye maktulün aracılığı ile sanığın iki adet küçükbaş hayvan sattığı,tanığın satıştan dolayı oluşan borcunun tamamını maktüle vermesine rağmen maktulün bu bedeli sanığa teslim etmediğide sabit isede, Bu durum taraflar arasında öldürmeyi gerekli kılacak derecede bir husumet oluşturmamıştır. Zira, Olay günü sanık, maktul ve tanık M.. A.. üçü birlikte içki içmek için sanığın mesken olarak kullandığı çadıra saat 21.00 sıralarında gelmişlerdir. Bu saate kadar taraflar arasında samimi arkadaş ilişkisi olduğu tanığın beyanındanda anlaşılmaktadır. Saat 23.00 sularında tanık M.. A..tuvalet ihtiyacı için bir ara dışarı çıkmış ve 10-15 dakika çadıra dönmemiştir. Olayda bu esnada gerçekleşmiş olup, maktül ve sanık dışında olayın cereyanına ilişkin görgüsü veya bilgisi olan kimsede bulunmamaktadır. Bu durumda, sanığın aşamalardan beri değişmeyen savunmasında belirttiği üzere, maktulün o anda sarf ettiğini belirttiği tahrik edici nitelikte olabilecek sözlerin söylenmediği gibi bir durumda saptanamamıştır. Sayın çoğunluğun mahkeme kararındaki çoğunluk görüşünde belirttiği şekilde sanığın sebepsiz yere maktulü öldürdüğü varsayımına dayalı olarak sanık hakkında tahrik hükümlerinin uygulanmaması doğru değildir. Şüpheli kalan bu hususun sanık lehine değerlendirilmesi Ceza Hukukunun genel prensibi gereğidir.
    Bu gerekçe ile sayın çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.