1. Ceza Dairesi         2012/3642 E.  ,  2012/6898 K.
“İçtihat Metni”
Tebliğname No	: 12 – 2012/46113
MAHKEMESİ 		: Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO	: 25/10/2011, 2011/308 (E) ve 2011/406 (K)
SUÇ 		: Bilinçli taksirle öldürme, silah ticareti yapmak.
		TÜRK MİLLETİ ADINA 
	1- Müşteki İsmihal Asan vekilinin 29.06.2011 tarihli dilekçe ile ayrıca 26.07.2011 tarihli oturumda davaya katılma isteminde bulunduğu halde, bu konuda mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmakla; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 tarih ve 2010/149-205 sayılı kararında belirtildiği üzere, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp karara bağlanmayan katılma isteklerinin, temyiz incelemesi sırasında herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını gerektirmiyorsa, karara bağlanması mümkün olduğundan, somut olayda da herhangi bir inceleme ve araştırma yapılması gerekmediğinden, 5271 sayılı CMUK.nun 237/2.maddesi uyarınca, suçtan zarar gören, maktül Ziya”nın annesi olan İsmihal Asan”ın sanık hakkında olası kastla öldürme suçundan açılan kamu davasına katılan olarak kabulüne karar verilmiştir. 
	2- Katılanların 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan açılan davaya katılma ve bu suçtan kurulan hükmü temyize hak ve yetkileri bulunmadığından,katılanlar vekilinin sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin CMUK.nun 317.maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. 
	3- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Mehmet”in suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde bilinçli taksirle öldürme suçunun niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri ve bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiilerinin suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, TCK.nun 22/3.maddesi hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine, katılanlar vekilinin suç niteliğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle; 
	a) Sanık hakkında bilinçli taksirle öldürme suçundan kurulan hüküm yönünden; 
	Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanığın emekli polis memuru olduğu, olaydan önce kendisi gibi emekli polis memurları olan M.. T.. ve Ö. B. ait ruhsatlı tabancaları satmak amacı ile vekaletnameler ile birlikte teslim aldığı, olay günü de polis memuru olan tanık İ.. G..”le buluşarak aynı amaçla ruhsatlı tabancasını satmak için yanına aldığı, sanığın daha sonra bu tabancaları kendisinden almak isteyen maktülle olay mahallinde buluştuğu, olay anında emniyete almayıp içerisinde mermi bulunup bulunmadığını kontrol etmeksizin çantasından çıkarttığı tabancaları maktüle göstermeye başladığı, fiyatları ve özellikleri hakkında bilgi verdiği sırada tabancayı maktüle doğrultup “bak ne kadar seri silah” dediği esnada hali hazırda atışa hazır olan tabancanın tetiğine bu durumu gözardı ederek bastığı, tabancanın ateş alması sonucu maktülün göğüs bölgesinden aldığı bir isabetle hayatını kaybettiği olayda; 
	2 yıl ile 6 yıl aralığında hapis cezası öngören ve taksirle öldürme suçunu düzenleyen, TCK.nun 85/1.maddesinin uygulanması sırasında, sanığın taksire dayalı kusurunun yoğunluğu dikkate alınarak, alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza tayini yerine, yazılı şekilde 3 yıl hapis cezası belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini, 
	b) Sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya  aykırılık suçundan kurulan hüküm yönünden; 
	Sanığın başkaları adına ruhsatlı bulunan 3 adet tabancayı, ruhsat sahiplerinin    tamamının    rızası,    bir    kısmının  da    satış     yapmak      üzere vekaletnamesini alarak, satış yapma eyleminde, silah ticaretine ve yaymaya yönelik kastı olduğuna dair kanıt bulunmadığının, satışın kişisel ihtiyaç ve ilişkiden kaynaklandığının anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin 6136 sayılı Yasanın 13/1.maddesine aykırılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde bireysel silah ticareti suçundan 6136 sayılı Yasanın l2/1.maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilerek fazla ceza tayini, 
	Yasaya aykırı olup, sanık müdafiileri ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), hükmolunan ceza miktarına ve tutukluk süresine göre sanık müdafiinin tahliye talebinin reddine, 26/09/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.