Yargitay-1-Ceza-Dairesi-2013-4903-Esas-2014-367-Karar-Sayili-Ilami


Çocuğu öldürmeye teşebbüs – kişiyi hürriyetinden yoksun kılma – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2013/4903 Esas 2014/367 Karar Sayılı İlamı

Esas No: 2013/4903
Karar No: 2014/367
Karar Tarihi: 30.01.2014

Çocuğu öldürmeye teşebbüs – kişiyi hürriyetinden yoksun kılma – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2013/4903 Esas 2014/367 Karar Sayılı İlamı

Sanık U.D., Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından çocuğu hürriyetinden yoksun kılma ve öldürmeye teşebbüs suçlarından suçlu bulundu. Mahkeme kararında, U.D.’nin köyde misafir kaldığı teyzesinin kızının bebeğini bebek arabası ile gezdirirken, oynamakta olan 6 yaşındaki mağdure Elif’e yönelik eylemi anlatıldı. U.D.’nin mağdureye yönelik eyleminin yaralama ve hürriyeti tahdit suçlarını oluşturduğu tespit edildi. Mahkeme, sanığın hürriyetten yoksun kılma suçları yanında öldürmeye teşebbüs suçundan da mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğini belirtti. Kararda, TCK’nun 86/2 maddesi kapsamında bulunan yaralama eylemi hürriyeti tahdit suçunun unsuru olduğundan ayrıca ceza verilemeyeceği ve 5237 sayılı TCK’nun 109/2 maddesi uyarınca, 5237 sayılı TCK’nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında suçun işleniş biçimi, sanığın kastının yoğunluğu suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak üst sınırdan tayinin gerektiği vurgulandı.
1. Ceza Dairesi         2013/4903 E.  ,  2014/367 K.

    “İçtihat Metni”

    Tebliğname No: 1/B – 2013/23122
    MAHKEMESİ : Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ ve NO : 16/10/2012, 2011/309 (E) ve 2012/247 (K)
    SUÇ : Çocuğu öldürmeye teşebbüs, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Sanık U.. D.. hakkında çocuğu hürriyetinden yoksun kılma ve mağdureyi öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan hükümler yönünden;
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık U.. D..’in çocuğu hürriyetinden yoksun kılma suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde hürriyetinden yoksun kılma suçunun niteliği tayin, cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre usul bozmasına uyularak verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin bir sebebe dayanmayan, müdahil Suat’ın suç vasfının tasarlama olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Olay günü sanığın köyde misafir kaldığı teyzesinin kızının bebeğini bebek arabası ile gezdirirken, oynamakta olan 6 yaşındaki mağdure Elif”i görerek birlikte gezmeyi teklif ettiği, köyden yaklaşık 500 metre uzaklıkta ki olay yeri olan dere kenarına birlikte geldikleri, mağdurenin beyanlarına göre, kafasına beyaz çuval geçiren sanığın, penyesi ile de mağdurenin boğazını sıktığı, motor sesi duyması üzerine mağdureyi çukura ittiği ve olay yerinden uzaklaştığı, 2.07 cm derinliği olan dere yatağının oluşturduğu çukura düşen, mağdurenin sarmaşık dallarına tutunarak çıktığı ve tanıklarca yolda görülmesi üzerine hastaneye götürüldüğü, boğazından ve vücudunun çeşitli yerlerinden kızarıklık ve sıyrık oluşturacak, boynun sol tarafında 0,5 cm kesi olacak ve basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı olayda;
    Sanığın mağdureye yönelik eylemi yaralama ve çocuğu hürriyetinden yoksun kılma suçlarını oluşturduğu, TCK’nun 86/2 maddesi kapsamında bulunan yaralama eylemi hürriyeti tahdit suçunun unsuru olduğundan ayrıca ceza verilemeyeceğinden 5237 sayılı TCK’nun 109/2 maddesi uyarınca, 5237 sayılı TCK.nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında suçun işleniş biçimi, sanığın kastının yoğunluğu suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak üst sınırdan tayinin gerektiğinin gözetilmeyerek sadece hürriyetten yoksun kılma suçlarından hüküm kurulması yerine ayrıca öldürmeye teşebbüs suçundan da mahkumiyetine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 30.01.2014 gününde oybirliği ile karar verilmiştir.