Yargitay-1-Ceza-Dairesi-2014-1233-Esas-2015-1763-Karar-Sayili-Ilami


Silahla tehdit – 6136 sayılı Kanuna muhalefet – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2014/1233 Esas 2015/1763 Karar Sayılı İlamı

Esas No: 2014/1233
Karar No: 2015/1763

Silahla tehdit – 6136 sayılı Kanuna muhalefet – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2014/1233 Esas 2015/1763 Karar Sayılı İlamı

Mahkeme kararı, sanığın ruhsatsız tabancasıyla kayınbiraderine 7-8 metre mesafeden 4-5 el ateş etmesi sonucu silahla tehdit ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından suçlu bulunduğunu ve 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldığını belirtiyor. Kararda, mağdurun sanığın kayınbiraderi olduğu, sanık ile eşi arasında boşanma davasının devam ettiği, olay günü sanık ile mağdurun karşılaştığı, boşanma davası nedeniyle tartıştıkları ve atış sayısı ile kullanılan silahın niteliği göz önünde bulundurulduğunda cezanın düşük olduğu vurgulanıyor. Ayrıca kararda, zorunlu müdafii ücretinin sanıktan alınamayacağı ancak yargılama giderleri için belirtilen miktarın düzeltilerek Hazine üzerinde bırakılması gerektiği belirtiliyor.
Kanun maddeleri:
-TCK’nun 106/2-a maddesi
-TCK’nun 3. ve 61. maddeleri
-Anayasa’nın 90. maddesi son fıkrası
-Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi
-5271 sayılı CMK’nun 150, 234 ve 239. maddeleri
-5320 sayılı Yasaya dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin
1. Ceza Dairesi         2014/1233 E.  ,  2015/1763 K.

    “İçtihat Metni”

    Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Silahla tehdit, 6136 sayılı Kanuna muhalefet

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    1- Oluşa ve dosya kapsamına göre; mağdurun sanığın kayınbiraderi olduğu, sanık ile eşi arasında boşanma davasının devam ettiği, olay günü sanık ile mağdurun karşılaştığı, boşanma davası nedeniyle tartıştıkları, sanığın ruhsatsız tabancasıyla 7-8 metre mesafeden 4-5 el ateş etiği, mağdurun hiç isabet almadığı olayda, olayın oluş şekli ve kullanılan silahın niteliği ve atış sayısı birlikte değerlendirildiğinde, TCK”nun 106/2-a maddesi uyarınca, TCK”nun 3. ve 61. maddesindeki ilkeler doğrultusunda, 2 ile 5 yıl arası makul bir ceza belirlenmesi gerekirken, cezanın yazılı şekilde 2 yıl 6 ay olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
    2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..”in mağdur .. silahla tehdit ile 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç vasıfları tayin edilmiş, cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilerek reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri ve düzeltme nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 90. maddesi son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK”nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanık ve mağdur için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeksizin, yazılı şekilde zorunlu müdafii ücretinin sanıktan tahsiline karar verilmesi,
    Yasaya aykırı ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının yagılama giderlerine mahsus bölümünde yer alan ve sanıktan tahsiline karar verilen “533,00.TL” müdafii ücretinden ibaret yargılama giderinin hükümden çıkartılmasına,
    CMUK”nun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak, toplam “547,00.TL” olarak tespit olunan miktarın “14,00.TL” olarak değiştirilmesine, “14,00.TL olan yargılama giderinin ise, CMK”nun 324/4 maddesi gereğince Hazine üzerinde bırakılmasına karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükümlerin, tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA), 24/03/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.