Tasarlayarak öldürme – kasten yaralama – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2014/3142 Esas 2014/4335 Karar Sayılı İlamı
               Esas No: 2014/3142
Karar No: 2014/4335
Karar Tarihi: 01.10.2014            
Tasarlayarak öldürme – kasten yaralama – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2014/3142 Esas 2014/4335 Karar Sayılı İlamı
“İçtihat Metni”
Tebliğname No: 1 – 2014/196900
MAHKEMESİ 	: Bartın Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO: 04/05/2012, 2011/219 (E) ve 2012/89 (K)
SUÇ	: Tasarlayarak öldürme, kasten yaralama
TÜRK MİLLETİ ADINA
	1-) Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanık H. eşi olan mağdur A. sadakat yükümlülüğünün ihlali nedeniyle, mağdurdan kaynaklanan sanığa yönelen haksız tahrik oluşturan davranışların ulaştığı boyut dikkate alınarak, 1/4 ile 3/4 oranları arasında cezadan indirim öngören TCK”nın 29. maddesinin uygulaması sırasında, cezadan alt ve üst sınırlar arasında makul bir indirim yapılması yerine, yazılı biçimde 3/4 oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
	2-) Temyiz edenlerin sıfatları ve dilekçelerinin içerikleri dikkate alınarak, sanık Halil hakkında maktul M.tasarlayarak öldürme ve mağdur A. kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
	Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık H.”in, maktul M. tasarlayarak öldürme ve mağdur 	A.kasten yaralama suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ve eleştiri ve bozma nedenleri saklı kalmak koşulu ile tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin  nitelik   ve   derecesi  takdir  kılınmış,  savunması  inandırıcı  gerekçelerle
	Değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri ve bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ve müdafiinin suçun niteliğine, eksik soruşturmaya, katılanlar vekilinin eksik soruşturmaya, haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
	Ancak;
	A-) Sanık H.hakkında maktul M. tasarlayarak öldürme suçundan kurulan hüküm yönünden,
aa-) Oluşa ve dosya kapsamına göre; maktul M. sanık H.eşi A. ile duygusal ilişki yaşadığı, telefonda, sanığın evinde ve dışarıda görüştüğü, olaydan iki gün önce sanığın, eşini maktulün aracından inerken görmesi üzerine eşini ve maktulü darp ettiği, olay günü de bıçak ile vurarak maktulü öldürdüğü olayda; maktulden kaynaklanan sanığa yönelen haksız tahrik oluşturan davranışların ulaştığı boyut dikkate alınarak 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası öngören TCK”nın 29. maddesinin uygulaması sırasında alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza yerine, yazılı biçimde 18 yıl hapis cezasına hükmolunarak eksik ceza tayini,
bb-) Sanık H. hakkında TCK”nın 58. maddesi gereğince tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışmasız bırakılması,
	B-) Sanık H. hakkında mağdur A.i kasten yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden,
05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda 	Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında 	Kanunun 83. maddesi ile elektrik hırsızlığı suçunun karşılıksız yararlanma suçu kapsamına alındığı, aynı Kanunun geçici 2. maddesi ile kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde zararın tamamen tazmin edilmesi halinde verilen cezanın tüm sonuçlarıyla ortadan kalkacağının düzenlendiği, sanık hakkında elektrik hırsızlığı suçundan Ulus Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/34 esas, 2008/177 karar sayılı ilamı ile verilen hapis cezasının 	TCK”nın 58. maddesi gereğince tekerrür uygulamasına esas alındığı anlaşılmakla; hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun hükümleri gereğince, sanık hakkında TCK”nın 58. maddesi hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
	C-) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası”nın 90. maddesi delaleti ile Ülkemizin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi gereğince, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, Sözleşmenin anılan maddesinde yer alan ücretsiz    müdafii   yardımından   yararlanma   koşullarından   “adaletin   selametinin
gerektirmesi” kıstası ile ilgili yerleşmiş içtihatları da dikkate alınarak; sanığın, 5271 sayılı CMK”nın 150/2-3 maddesi gereğince kendisine atanan müdafii yardımından ücretsiz olarak faydalanma hakkı bulunduğu halde, zorunlu müdafii giderinin yargılama gideri olarak sanıktan tahsiline karar verilmesi,
	Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ve müdafii ile katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, kısmen resen de temyize tabi olan hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 01/10/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.