Yargitay-1-Ceza-Dairesi-2014-3210-Esas-2015-2811-Karar-Sayili-Ilami


Kasten yaralama – 6136 sayılı Yasaya aykırılık – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2014/3210 Esas 2015/2811 Karar Sayılı İlamı

Esas No: 2014/3210
Karar No: 2015/2811
Karar Tarihi: 30.04.2015

Kasten yaralama – 6136 sayılı Yasaya aykırılık – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2014/3210 Esas 2015/2811 Karar Sayılı İlamı

Mahkeme kararı, sanığın kasten yaralama suçu ve 6136 sayılı kanuna muhalefet suçu nedeniyle cezalandırılmasıyla ilgilidir. Sanık, mağdurun kız arkadaşını baktığı gerekçesiyle tartıştıktan sonra tabanca ile ateş ederek mağduru kırık bir burunla yaralamıştır. Mahkeme, sanığın kastının öldürmeye yönelik olduğunu ve kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, cezanın fazla tayin edildiği ve zorunlu müdafi ücretlerinin sanıktan tahsil edilemeyeceği nedenleriyle hüküm bozulmuştur. Kararda, suçlama yapılan 6136 sayılı kanuna muhalefet suçunun niteliği de belirtilmiştir.
6136 sayılı kanun, \”silahla işlenen suçlar\” başlığı altında yer alan bir kanundur. Kanun, silah kaçakçılığı, silah taşıma ve bulundurma suçlarına ve bu suçlarla mücadele yöntemlerine dair hükümler içermektedir. Kanun, silahların kontrolsüz dolaşımını engellemeyi amaçlamaktadır.
TCK’nun 87. maddesi, \”kasten öldürmeye teşebbüs\” suçunu düzenlemektedir. Suç, öldürme kastı ile hareket ederek öldürmeye teşebbüs eden kişileri cezalandırmayı amaçlamaktadır.
CMK’nun 150, 234 ve 239. maddeler
1. Ceza Dairesi         2014/3210 E.  ,  2015/2811 K.

    “İçtihat Metni”

    Tebliğname No : 8 – 2013/278933
    MAHKEMESİ : Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO : 27/06/2013, 2011/38 (E) ve 2013/208 (K)
    SUÇ : Kasten yaralama, 6136 sayılı Yasaya aykırılık

    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık M.. D..”in mağdur M.. Ö..”e yönelik eylemi ile “6136 sayılı Kanuna muhalefet” suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçunun niteliği tayin, takdiri indirim sebebinin bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilerek reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine yönelen sanığın bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle;
    A) 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
    B) Sanık M.. D..”in mağdur M.. Ö..”ü kasten yaralama suçu yönünden;
    Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, olay günü sanık M.. D..”in mağdur … kız arkadaşına baktığı gerekçesiyle tartıştığı, daha sonra tabanca ile etkili mesafeden birden fazla kez ateş ederek burun frenulum kısmında giriş ve çıkış deliği oluşturmak suretiyle basit bir tıbbi müdahale ile giderilemez, 1.derecede kırık oluşturacak şekilde yaraladığı anlaşılan olayda;
    1-) Suçta kullanılan silahın elverişliliği, hedef alınan vücut bölgesi, yaranın yeri ve niteliği birlikte dikkate alındığında sanığın eyleme bağlı ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu ve kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu kasten yaralama suçundan hüküm kurulması,
    2-) Kabul ve uygulamaya göre de;
    aa) TCK”nun 87/3. maddesinin uygulanması sırasında 3 yıl 16 ay 15 gün hapis cezası yerine 4 yıl 4 ay 15 gün şeklinde fazla ceza tayini,
    bb) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası”nın 90. maddesi son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK’nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13.maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8.maddesi gereğince, sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretlerinin sanıktan tahsiline hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün CMUK.nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından, CMUK”nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 30/04/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.