Yargitay-1-Ceza-Dairesi-2015-1595-Esas-2015-6316-Karar-Sayili-Ilami


Kasten öldürme – kasten öldürmeye teşebbüs etmek – genel güvenliği tehlikeye sokmak – 6136 sayılı Kanuna muhalefet – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2015/1595 Esas 2015/6316 Karar Sayılı İlamı

Esas No: 2015/1595
Karar No: 2015/6316
Karar Tarihi: 21.12.2015

Kasten öldürme – kasten öldürmeye teşebbüs etmek – genel güvenliği tehlikeye sokmak – 6136 sayılı Kanuna muhalefet – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2015/1595 Esas 2015/6316 Karar Sayılı İlamı

Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen bir davada, sanıkların K.. B..\”ı kasten öldürme, 6136 sayılı yasaya aykırılık, genel güvenliği tehlikeye sokmak suçlarından yargılandığı belirtilmiştir. Deliller toplandıktan sonra, sanıkların suçları kabul edilerek cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir edilmiştir. Ancak sanıkların maktulü kasten öldürmeye teşebbüs suçlarında yeterli delil olmadığı için bazı sanıkların beraat ettiği açıklanmıştır. Temyiz incelemesinde ise, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli kararı ile 5237 sayılı TCK’nun bazı bölümlerinin iptal edildiği unutularak verilen ceza kararının düzeltilmesine karar verilmiştir. Sanık Hasan’ın ise meşru savunma sınırları içerisinde işlem yaptığı gerekçesiyle beraat kararı verilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
5237 sayılı TCK’nun 53.maddesi, 6136 sayılı Yasanın maddesi, 106/2-a-c-d, 170/1-c maddeleri, 5271 sayılı CMK’nun 150, 234 ve 239. maddeleri, 5320 sayılı Kanunun 13. maddesi ve 1412 sayılı CMUK’un 322.maddesi kararda geçen kanun maddeleridir.
1. Ceza Dairesi         2015/1595 E.  ,  2015/6316 K.

    “İçtihat Metni”

    Tebliğname No : 1 – 2014/91905
    MAHKEMESİ : Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO : 20/12/2013, 2013/214 (E) ve 2013/274 (K)
    SUÇ : Kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs etmek, genel güvenliği tehlikeye sokmak, 6136 sayılı Kanuna muhalefet.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık O..D..”nun maktül K.. B..”ı kasten öldürme, sanık H.. Y..”ın 6136 sayılı yasaya aykırılık, suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ilişkin cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanık S.. Ç.. ve H.. Y..”ın katılan O.. D..”nu kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından sanık Salman yönünden edilen delillerin hükümlülüğüne yeter nitelik ve derecede bulunmadığı, sanık Hasan yönünden ise meşru savunma sınırları içerisinde işlediği gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınarak beraatlerine hükmedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık Hasan müdafiinin temyiz dilekçesinde kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanık Onur müdafiinin duruşmalı incelemede ve temyiz dilekçesinde eksik incelemeye, haksız tahrik ve meşru müdafaa hükümlerinin uygulanmasına, Hasan ve Salman Hakkında TCK”nun 106/2-a-c-d ve ayrıca Salman hakkında TCK”nun 170/1-c maddeleri uyarınca ceza verilmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
    1-24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK”nun 53.maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu maddeyle yaptığı uygulamalar,
    2-Türkiye Cumhuriyeti Anayasası”nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK”nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi kapsamında baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği gözetilmeksizin, yazılı biçimde tahsiline karar verilmesi,
    3-Sanık Hasan”ın eylemini meşru savunma sınırları içerisinde gerçekleştirmesi nedeniyle, hakkında 5237 sayılı TCK”nun 25/1 ve 5271 sayılı CMK”nun 223/2-d maddeleri gereğince beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden,yazılı şekilde hem ceza verilmesine yer olmadığına hem de beraatine karar verilmesi kanuna aykırı ise de,
    Bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK”nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarında yer alan 5237 sayılı TCK”nun 53.maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK”nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine” şeklinde, hüküm fıkrasında yer alan zorunlu müdafii ücretinin çıkartılması suretiyle yargılama giderleri toplamının ise “536,62 TL” olarak değiştirilmesine, hüküm fıkrasının 2 nolu bendindeki “CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, dolayısıyla” ibaresinin çıkartılmasına, karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN ve diğer hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA, 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
    21/12/2015 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Kemal Aksakal”ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık O.. D.. müdafii Avukat Necmi Ercan”ın yokluğunda 24/12/2015 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.