Yargitay-1-Ceza-Dairesi-2015-1941-Esas-2015-5425-Karar-Sayili-Ilami


Kasten öldürme – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2015/1941 Esas 2015/5425 Karar Sayılı İlamı

Esas No: 2015/1941
Karar No: 2015/5425
Karar Tarihi: 11.11.2015

Kasten öldürme – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2015/1941 Esas 2015/5425 Karar Sayılı İlamı

Siirt Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve Ceza Dairesi tarafından onanan 2015/1941E., 2015/5425K. numaralı kararda, sanık Kadri’nin kasten öldürme suçundan 12 yıl hapis cezasına çarptırıldığı ve bu cezada eksik ceza tayini yapıldığı belirtilmiştir. Sanığın haksız tahrik nedeniyle cezada indirim elde etmesi gerektiği vurgulanmış, savunması ise reddedilmiştir. Kanun maddeleri ise, TCK’nun 29. Maddesi (kasten öldürme suçu için ceza miktarı), TCK’nun 81. Maddesi (müebbet hapis cezası) ve TCK’nun 53. Maddesi (hak yoksunluğu cezası için koşullar) olarak belirtilmiştir. Kararda, 5237 sayılı TCK’nun 53. Maddesi’nin eksik uygulandığı ve düzeltilmesi gerektiği de yer almaktadır.
1. Ceza Dairesi         2015/1941 E.  ,  2015/5425 K.
“İçtihat Metni”

Tebliğname No : 1 – 2014/116723
MAHKEMESİ : Siirt Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 05/02/2014, 2013/263 (E) ve 2014/48 (K)
SUÇ : Kasten öldürme

TÜRK MİLLETİ ADINA

Katılan sıfatıyla hükmü temyiz eden R.. P..”ın 15/01/2014 tarihli duruşmada sanık hakkında şikayetçi olmadığı ve açılan kamu davasına katılma talebinde de bulunmadığı, CMK.nun 237/2. maddesine göre de kanun yolu muhakemesinde katılma talebinde bulunmanın olanaksız olduğu ancak kovuşturma aşamasında katılma talebi reddedilen veya katılma istemi hakkında bir karar verilmeyen kişilerin kanun yolu başvurusunda katılma talebinde bulunabileceğinin düzenlenmesi karşısında, R.. P..”ın temyiz talebinin reddine karar verilerek, sanık Kadri müdafiinin temyiz talebi ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
1-) Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanık Kadri”nin kızı olan Hatice ile maktül Cemalettin”in akrabası olan Erdal”ın evli olup aralarında geçimsizlik bulunduğu, bu geçimsizlik nedeniyle Kadri ile Cemalettin ve ailesi arasında husumet olduğu, olay günü Kadri ile Cemalettin”in akrabası olan tanık Nizam”ın telefonda görüşerek bu meseleleri yüz yüze konuşmaya karar verdikleri, Cemalettin, Nizam ve yanlarında bulunan tanıklar Kemal, Alaattin ve Erdal”ın Kadri”nin bulunduğu yere gittikleri, Kadri ve diğerlerinin karşılaşmaları esnasında Cemalettin”in ile Kadri arasında bir itişme olduğu ve Kadri”nin yere düşmesi üzerine elindeki bıçakla Cemalettin”e vurarark öldürdüğü olayda; maktül Cemalettin”den sanık Kadri”ye yönelen ve haksız tahrik oluşturan eylemin ulaştığı boyut dikkate alındığında, 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası öngören TCK.nun 29 maddesinin uygulaması sırasında, asgari düzeyde indirim
yapılmasının yeterli olduğu gözetilmeden yazılı şekilde 12 yıl hapis cezasına hükmolunarak eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2-) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Kadri”nin maktül Cemalettin”e yönelik kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, eleştiri nedeni saklı kalmak kaydıyla kusurluluğu etkileyen nedenlerden haksız tahrike ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri ve düzeltme nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin TCK.nun 25 ve 27. maddelerindeki koşulların oluştuğuna, vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
A-) Sanık hakkında TCK.nun 81. maddesi gereğince müebbet hapis cezasına hükmedilmesi sonrasında TCK.nun 29 maddesi gereğince doğrudan 12 yıl hapis cezasına hükmedilmesi gerekirken 1/4 oranında indirim yapılarak 12 yıl hapis cezasına hükmedilmesi yasaya aykırı ise de; bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasındaki “1/4 oranında indirim yapılarak” ibaresinin çıkarılmasına,
B-) Hak yoksunluğuna ilişkin 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin uygulanması sırasında velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından kendi alt soyuna ilişkin kısıtlılık süresinin hiç gösterilmemesi, diğer kişiler yönünden kısıtlılık süresinin ise hatalı şekilde koşullu salıverme süresine kadar belirlenmesi yasaya aykırı ise de; bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; hüküm fıkralarındaki 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin uygulandığı bendlerin “sanığın, 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin 1. fıkrasının a,b,c,d,e bentlerinde belirtilen haklarından, mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, 1-c bendindeki kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” şeklinde değiştirilmesine,
Karar verilmek suretiyle CMUK.nun 322. maddesinin tanıdığı yetkiye dayanılarak DÜZELTİLEN hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA), 11/11/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.