TÜRK MİLLETİ ADINA

Mahkemenin kabul ve gerekçesi yerinde görüldüğünden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının katılan sanık … hakkında katılan sanık …”a karşı diğer katılan sanık … ile fikri ve irade birliği içerisinde hareket etmesi ve hakimiyet kurması nedeni ile müsnet suçtan mahkumiyeti yerine beraatına dair verilen kararın bozulmasına ilişkin görüşe uyulamamıştır.
Katılan sanıklar … ve …”ın katılan sanık …”ye yönelik kasten yaralama, katılan sanık …”ın katılan sanık …”ye yönelik kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından TCK.nun 25. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına ve katılan sanık …”nin, …”a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs, katılan sanık …”nin katılan sanık …”a yönelik kasten kasten öldürmeye teşebbüs suçundan haklarında elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan Cumhuriyet savcısının suçun sübutuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, katılan sanık …”nin katılan sanık …”a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs, katılan sanık …”nin katılan …”a yönelik kasten yaralama, katılan sanık …”nin, …”a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçlarının sübutu kabul, takdire ilişkin cezaları azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma ve düzeltme nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanıklar ve müdafilerinin eksik incelemeye yönelen, Cumhuriyet savcısının ise katılan sanık …”un suç vasfına ve katılan sanık …”nın suç sübutuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
A-1- Katılan sanıklar … ve …”ın katılan sanık …”ye yönelik kasten yaralama, katılan sanık …”ın katılan sanık …”ye yönelik kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından verilen ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümler ile katılan sanıklar … ve …”nin, …”a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan beraat hükümlerinin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
2- Katılan sanık …”nin katılan sanık …”a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükmün incelenmesinde ;
24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK”nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu maddeyle yaptığı uygulamaların hukuka aykırı olduğu anlaşılmakta ise de;
Bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK”nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5237 sayılı TCK”nun 53.
maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün ise “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK”nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine” şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA,
B- Katılan sanık …”nin katılan …”a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde ise;
1- Katılan sanık … hakkında, katılan sanık …”ı bıçakla basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve hayati tehlike geçirecek şekilde yaralamak suçundan kurulan hükümde TCK.nun 87/d-son maddesi gereğince 5 yıl hapis cezasına hükmolunduktan sonra TCK.nun 62. maddesi gereğince takdiri indirim nedeni uygulanması gerekirken, TCK.nun 87/d-son uygulanmayarak sanığa eksik ceza tayini,
2- 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK”nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı olup, sanıklar müdafilerinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak re”sen de temyize tabi olan hükmün BOZULMASINA, hükmolunan ceza miktarı ve temyiz incelemesi dışında tutuklulukta geçen süre göz önüne alınarak sanık … müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE, 22/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

22/11/2016 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı İbrahim Dolu”nun huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık … müdafii Avukat …”un yüzüne karşı 24/11/2016 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.