1. Ceza Dairesi         2017/2721 E.  ,  2018/3315 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ 	:Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ	: Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs etme, 6136 sayılı Yasaya aykırılık, kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret
HÜKÜM	: – TCK.nun 82/1-a-g, 35, 62, 53/1-3, 63. maddeleri uyarınca 11 yıl 8 ay hapis cezası,
 –  6136 sayılı Kanunun 13/1, TCK.nun 62, 52/2-4, 54, CMK.nun 231/5. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasına ve 1.000 TL adli para cezası, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına.
 – TCK.nun 125/3-a, maddeleri delaletiyle 125/1-5, 43/2, 62, 52/2-4. maddeleri uyarınca 8.100 TL. adli para cezası, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına.
TÜRK MİLLETİ ADINA 
Mağdurun duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirmesi ve 12.11.2014 tarihli celsede vekili aracılığıyla kamu davasına katılma talebinde bulunmasına rağmen, davaya katılması konusunda herhangi bir karar verilmediği anlaşılmış ise de, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 21.11.2006 gün ve 2006/2-249-247, 15.07.2008 gün ve 2008/9-95-195, 19.10.2010 gün ve 2010/9-149-105 sayılı Kararlarında da belirtildiği üzere, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp karara bağlanmayan katılma isteklerinin, temyiz incelemesi sırasında herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını gerektirmiyorsa, karara bağlanması mümkün olduğundan, 5271 sayılı CMK”nun 237/2. maddesi uyarınca mağdurun kendisine yönelik işlendiği iddia olunan nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan doğrudan zarar görmesi ve bu hususta herhangi bir                        
inceleme ve araştırma yapılmasına gerek bulunmaması nedeniyle, CMK”nun 237/2. maddesi uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasına katılan olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
1)Sanık hakkında hakaret ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından 5271 sayılı CMK”nun 231/5. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, aynı Kanunun 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi olup temyiz kabiliyetleri bulunmadığından, bu suçlardan verilen kararlara yönelik olarak sanık ve müdafii ile katılan vekilinin kanun yolu başvurusunun mahallince değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
2)Sanık hakkında mağdura yönelik nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün sanık ve müdafii ile katılan vekili tarafından temyizi üzerine yapılan incelemede;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın mağdura yönelik nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde düzeltme nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık ve müdafiinin sübuta, suç niteliğine, katılan vekilinin teşdide, sanık hakkında indirim hükümlerinin uygulanmasının hatalı olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
A)Sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükümde, teşebbüs nedeniyle indirim yapılırken uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK”nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
B)Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile TCK”nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama,
C)Katılanın duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirmesi karşısında lehine vekalet ücretine hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ise de bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK”nun 322. maddesinin tanıdığı yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasının mahsus bölümünde yer alan “sanığın eylemi teşebbüs aşamasında kaldığından” ibaresinden hemen sonra gelmek üzere “5237 sayılı TCK”nun 35. maddesi uyarınca” ibaresinin eklenmesine; hüküm fıkrasının mahsus bölümünde yer alan TCK”nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek TCK”nun 53/1-2-3. maddesinin tatbikine” şeklinde değiştirilmesine; hüküm fıkrasının mahsus bölümüne “hüküm tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.000 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren katılana ödenmesine” ibaresinin eklenmesine karar                      
verilmek suretiyle DÜZELTİLEN, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,  hükmolunan ceza miktarı ve temyiz incelemesi dışında tutuklulukta geçen süre gözetilerek sanığın tahliye talebinin reddine, 09/07/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.