Yargitay-3-Ceza-Dairesi-2019-14095-Esas-2019-19974-Karar-Sayili-Ilami


Kasten yaralama – hakaret – Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/14095 Esas 2019/19974 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/14095
Karar No: 2019/19974
Karar Tarihi: 06.11.2019

Kasten yaralama – hakaret – Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/14095 Esas 2019/19974 Karar Sayılı İlamı

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karara göre, sanık hakkında hakaret suçundan ceza verilmesine yer olmadığına karar verildi. Ancak, sanık hakkında kasten yaralama suçundan mahkumiyet hükmü verildi. Bu kararın temyiz edilmesi sonrasında, 5237 sayılı TCK’nin 150/1. maddesi gereğince kasten yaralama suçunun bir hukuki alacağın tahsili amacıyla oluşup oluşmadığına ilişkin delillerin değerlendirmesi üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılması gerektiğine karar verildi. Ayrıca, sanık hakkında verilen cezanın hesaplanmasında bir hata yapıldığı ve denetim süresi belirlenirken bir hukuka aykırılık yapıldığı tespit edildi. Bu nedenle, kararın bu kısımları bozuldu ve yeniden değerlendirilmesi istendi. Kısacası, bir suçlamanın yerinde görülmediği ancak diğer suçlamaların neden olduğu cezanın hesaplanmasında ve denetim süresinin belirlenmesinde yapılan hataların tespit edildiği bir karar verilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri:
– 5237 sayılı TCK’nin 150/1. maddesi: Kasten yaralama suçu
– 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 87/3. maddeleri: Cezanın hesaplanması
– 5237 sayılı TCK’nin 62. maddesi: Cezada indirim yapılması
– 5237 sayılı TCK’nin 51/3. maddesi: Ceza ertelemesi ve denetim süresi belirleme.
3. Ceza Dairesi         2019/14095 E.  ,  2019/19974 K.

    “İçtihat Metni”

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Kasten yaralama, hakaret
    HÜKÜMLER : Ceza verilmesine yer olmadığına, mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1) Sanık … hakkında katılan …”a karşı hakaret suçundan ceza verilmesine yer olmadığına dair karara yönelik katılan vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
    2) Sanık … hakkında katılan …”a karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
    a) Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre, sanık ve katılan arasında hukuki ilişkiden kaynaklanan alacak verecek meselesinin bulunduğu ve bu nedenle sanığın, katılanı yaraladığının iddia ve kabul edilmesi karşısında, sanığın katılana yönelik eyleminin 5237 sayılı TCK”nin 150/1. maddesinde düzenlenen, bir hukuki alacağın tahsili amacıyla kasten yaralama suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin, 5235 sayılı Kanun”un 12. maddesi gereğince üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    b) Sanık hakkında hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK”nin 86/1, 87/3. maddeleri gereğince belirlenen “1 yıl 3 ay” hapis cezası üzerinden TCK”nin 62. maddesi gereğince (1/6) oranında indirim yapıldığında, sonuç cezanın “1 yıl 15 gün” hapis cezası yerine “1 yıl 14 gün” olarak hatalı hesaplanması suretiyle eksik ceza tayini,
    c) 5237 sayılı TCK”nin 51/3. maddesindeki “cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkum olunan ceza süresinden az olamaz.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, mahkum olunan ceza süresinden daha az denetim süresi belirlenmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanun”un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun”un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK”un 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, 06.11.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.