Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Suça sürüklenen çocuğun bir internet cafede bulunduğu sırada katılan … ile abisi …”ın suça sürüklenen çocukla konuşmak üzere internet cafeye geldikleri ve suça sürüklenen çocuğu dışarıya çağırdıkları, suça sürüklenen çocuğun internet cafenin dışına çıktığı, burada çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğü ve tarafların birbirlerine vurmaya başladıkları, etrafta bulunanların araya girmesiyle ayrılmalarından kısa bir süre sonra tekrar kavgaya tutuştukları ve suça sürüklenen çocuğun ele geçirdiği metal klima korkuluğu ile kafasına vurarak katılanı yaraladığı, aldırılan adli raporlara göre katılanın sağ parietal kemikte çökme kırığı, hemoraji, subaraknoidal kanama ve proksimal hemoraji nedeniyle yaşamsal tehlikeye, hayat fonksiyonlarını ağır (4) derecede etkileyecek nitelikte kemik kırığına, buna bağlı olarak yürüyememe, konuşamama, hareketlerini kontrol edememe şeklindeki felçli durum nedeniyle % 96 oranında özürlü duruma düşmesine, duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine ve yüzde sabit ize neden olacak şekilde yaralandığının anlaşıldığı olayda kullanılan aracın elverişliliği, hedef alınan bölge, darbenin şiddeti ve katılandaki yaralanmanın niteliği dikkate alındığında; suça sürüklenen çocuğun eyleme bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu ve bu nedenle kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması gerektiği düşünülmeksizin suç niteliğinde yanılgıya düşülerek, yazılı biçimde “kasten yaralama” suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre;
2) Antalya Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 29/04/2014 tarih ve 1946 sayılı adli raporuna göre olayda suça sürüklenen çocuğun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte yaralanmış olduğunun bildirilmesine ve mahkemece “katılan ve abisinin suça sürüklenen çocuğun bulunduğu internet cafeye giderek suça sürüklenen çocuğu dışarı çağırmaları, katılanın olay yerine abisi ile gitmesi, dışarıda konuşmalarının tartışmaya dönüşmesi, ilk haksız hareketin katılandan kaynaklanması” gerekçesiyle haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasına göre, 5237 sayılı TCK”nin 3. maddesi uyarınca orantılılık ilkesi dikkate alınarak suça sürüklenen çocuğun cezasından TCK’nin 29. maddesi gereğince asgari oranda indirim yapılması yerine yazılı şekilde (1/3) oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza verilmesi,
3) Suça sürüklenen … hakkında TCK”nin 86/1 ve 86/3-e maddeleri uyarınca belirlenen “4 yıl 6 ay” hapis cezasının TCK”nin 87/2-b maddesi gereğince iki katı artırımı ile bulunacak “12 yıl 18 ay” hapis cezası üzerinden TCK”nin 29. maddesi uyarınca (1/3) oranında yapılan indirim sonucu “8 yıl 12 ay” hapis cezasına, TCK”nin 31/3. maddesi uyarınca (1/3) oranında yapılan indirim sonucu “6 yıl” hapis cezasına ve TCK”nin 62. maddesi uyarınca (1/6) oranında yapılan indirim sonucu “5 yıl” hapis cezasına hükmolunması yerine yazılı şekilde uygulama ile neticeten “4 yıl 12 ay” hapis cezasına hükmolunması suretiyle eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen … müdafiinin, katılanlar … ve … vekilinin ve katılan … vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun”un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun”un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK”un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.