Yargitay-4-Hukuk-Dairesi-2020-1609-Esas-2020-4581-Karar-Sayili-Ilami


Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/1609 Esas 2020/4581 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1609
Karar No: 2020/4581
Karar Tarihi: 23.12.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/1609 Esas 2020/4581 Karar Sayılı İlamı

Davacı, trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle manevi tazminat istemiyle davalıya karşı dava açmıştır. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Davacı vekili, kararı temyiz etmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre, davacının manevi tazminat istemi kısmen reddedildiğine göre, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir. Ancak, mahkeme davalı taraf lehine davacılara verileni geçecek şekilde vekalet ücretine hükmetmiştir. Bu nedenle, kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltme işlemi yapılmıştır.
Kanun maddesi:
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesi:
– Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
– Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
– Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
– Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün
4. Hukuk Dairesi         2020/1609 E.  ,  2020/4581 K.

    “İçtihat Metni”

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 01/10/2013 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/05/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Gerekçeli karar başlığına dava tarihi olarak 01/10/2013 yazılması gerekirken 11/04/2019 yazılmış olmasının maddi hatadan kaynaklandığı ve mahallinde düzeltilebileceği anlaşılmakla,bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, trafik kazasına bağlı yaralanma nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesinde “(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
    Şu durumda, davacının manevi tazminat istemi kısmen reddedildiğine göre kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi”nin 10. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca, reddedilen miktar üzerinden, davacı lehine belirlenen ücreti geçmeyecek şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı taraf lehine davacılara verileni geçecek şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6217 sayılı Kanun”un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenle hüküm fıkrasının 5 numaralı bendinde yer alan ” 4.860,00 TL” ifadesinin çıkarılarak yerine “2.725,00 TL” ibaresinin yazılmasına, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddi ile kararın düzeltilmiş bu hâlinin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.