Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10714 Esas 2022/5307 Karar Sayılı İlamı
           4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/10714
Karar No: 2022/5307
Karar Tarihi: 21.03.2022            
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10714 Esas 2022/5307 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/10714 E. , 2022/5307 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen  22/08/2020  tarih ve 2020/İHK-13736  sayılı kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:          
K A R A R
	Davacı vekili; davalı … nezdinde … poliçesi ile sigortalı bulunan, davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu  aracın 15/08/2018  tarihinde karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucunda, müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, tazminat ödenmesi talebiyle yapmış oldukları  başvurunun sonuçsuz kaldığını beyanla  fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 5.000,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatının  davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 01/04/2020 tarihli dilekçesi ile talebini bilirkişi raporu doğrultusunda 90.173,43  TL’ye   yükseltmiştir.
	Davalı vekili vekili; başvurunun  reddine karar verilmesini  talep etmiştir.
	Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvuru sahibi …’ın tazminat talebinin kabulü ile; 90.173,43  TL’nin 04/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … tarafından …’a ödenmesine karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince; davalı … vekilinin itirazının reddine dair verilen  İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından süresi içerisinde  temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin  aşağıdaki bentlerin  kapsamı dışında kalan  diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
	 	Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal  Sigorta  Sağlık  İşlemleri Tüzük’ü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik’i, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik’i, 01/06/2015  tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında  Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden  sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında  Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
 	Somut olayda, davacının maluliyet oranının belirlenmesi açısından düzenlenen ve Hakem Heyetince hükme esas alınan  davacı tarafça sunulan Okmeydanı Eğitim ve Araştırma  Hastanesi tarafından düzenlenen  27/07/2019  tarihli Erişkinler İçin Terör, Kaza ve Yaralanmaya Bağlı Sağlık Kurulu Raporun’da  davacının engel oranının %25  olduğu  belirlenmiştir.
 	15/08/2018   kaza tarihi itibari ile  Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlükte olup hükme esas alınan, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 27/07/2019  tarihli Erişkinler İçin Terör, Kaza ve Yaralanmaya Bağlı Sağlık Kurulu Raporunun hangi yönetmelik hükümleri esas alınarak düzenlendiği belli olmadığı gibi üniversite hastanelerinin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından da alınmamıştır.
	Bu durumda, İtiraz Hakem Heyetince,  temyiz edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararın temyiz edilmediği de dikkate alınarak usuli kazanılmış haklar gözetilerek davacının maluliyet oranının tespiti için davacının yaralanmasına ilişkin tüm tıbbi belgeler  dosyaya getirtilerek üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından  davacının maluliyet durumuna ilişkin kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan  Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun, yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; 90.173,43 TL tazminatın davalıdan tahsiline ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına tam ve nispi olarak 12.516,48 TL vekalet ücretine hükmedilmiş, İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin, davacı yararına 1/5 oranında vekalet ücreti hükmedilmesine yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 md, 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 6. maddesi ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16. maddesinin 13. fıkrası uyarınca, tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi, İtiraz Hakem Heyetince davalı tarafın bu yöndeki itirazlarının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru  görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin  diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 21/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.