Yargitay-4-Hukuk-Dairesi-2021-1133-Esas-2021-1659-Karar-Sayili-Ilami


Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/1133 Esas 2021/1659 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1133
Karar No: 2021/1659

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/1133 Esas 2021/1659 Karar Sayılı İlamı

Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu hakkında takip yapıldığını ve borçlunun mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazlarını davalı kardeşi Mehmet’e devrettiğini belirterek, bu tasarrufların iptalini talep etmiştir. Mahkeme, borçlu hakkında 26.05.2016 tarihinde haciz yapıldığını, dava konusu taşınmazların devir tarihinin 27.05.2011 olduğunu ve devirlerin hacizden önceki iki yılı kapsamadığı daha önceki bir tarihte olduğu anlaşıldığından İİK’ın 278. maddesindeki şartların oluşmadığı kanaatine vararak davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili tarafından istinaf edilen kararın Bölge Adliye Mahkemesi tarafından esastan reddi kararlaştırılmıştır. Temyize konu olan karar kesin niteliğe sahiptir ve alacak miktarının esas alınması gerekmektedir. Temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Kanun maddeleri; 6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 362/1.a maddesi ve 6763 Sayılı Kanun’un 44. maddesiyle HMK’ya eklenen EK-Madde 1’dir.
4. Hukuk Dairesi         2021/1133 E.  ,  2021/1659 K.

    “İçtihat Metni”


    MAHKEMESİ : Batman 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı reddine dair verilen hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, istinaf isteminin reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından bu kararın temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu … hakkında takip yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazlarını 27.05.2011 tarihlerinde davalı kardeşi Mehmet’e devrettiğini belirterek, bu tasarrufların iptalini talep etmiştir.
    Davalı … vekili, davanın görülebilmesi için gerekli aciz belgesinin sunulmadığını, tasarrufun hacizlerden önce yapıldığını ve davanın açılması için gerekli 5 yıllık sürenin dolduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkemece, borçlu hakkında 26.05.2016 tarihinde haciz yapıldığı, dava konusu taşınmazların devir tarihinin 27.05.2011 olduğu, devirlerin hacizden önceki iki yılı kapsamadığı daha önceki bir tarihte olduğu anlaşıldığından İİK”nın 278.maddesindeki şartların oluşmadığı kanaatine varıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesine davacı tarafça yapılan istinaf başvurusunun HMK”nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, anılan karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 362/1.a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK”ya eklenen EK-Madde 1″de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2019 yılı için 58.800,00 TL”dir. Tasarrufun iptali davalarında dava değerini takip konusu alacak ile iptali istenilen tasarrufun değerinden hangisi az ise o değer oluşturmaktadır. Somut olayda takip konusu alacak 32.690,35 TL olarak tasarruf mikarı 635.896,00 TL den daha düşük olduğundan alacak miktarının esas alınması gerekmektedir . Buna göre temyize konu edilen karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1/6/1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davacının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kesinlikten REDDİNE, HMK 302/5 ve 373. maddeleri uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 25.05.2021 gününde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.