Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11422 Esas 2022/4788 Karar Sayılı İlamı
           4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11422
Karar No: 2022/4788
Karar Tarihi: 15.03.2022            
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11422 Esas 2022/4788 Karar Sayılı İlamı
Karayolları Trafik Kanunu’nun 2. maddesi, karayollarında uygulanacağı belirtilerek, aynı maddenin (a) ve (b) fıkralarındaki durumlarda da uygulanabileceği öngörülmüştür. Karayolu tanımına girmediği halde genel trafiğin kullanımına açık olan yerler \”karayolu gibi\” kabul edilmiştir. Bu açıdan karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da, bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmektedir.
4. Hukuk Dairesi 2021/11422 E. , 2022/4788 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki  tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen karara karşı davacılar vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetinin itirazın reddine dair kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
K A R A R
 Davacılar vekili; 06/11/2010 tarihinde davacıların murisi (oğulları) 12 yaşındaki …   tarlada traktöre bağlı römork ile başka bir römorkun arasında sıkışması sonucu vefat ettiğini, müvekkillerinin mütevefanın desteğinden yoksun kaldığını, müvekkillerinin davalı kurum nezdinde 3. kişi olduklarını beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 25.000,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini  talep ve dava etmiştir. 
Davalı vekili; olayın karayolunda gerçekleşmediğini bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. 
Uyuşmazlık Hakem Heyetince dava konusu kazanın karayolunda meydana gelmediğinden ötürü  zararın sigorta teminatı kapsamında kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine, dair verilen karara karşı   davacılar  vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiş karar davacılar vekili tarafından temyiz  edilmiştir.  
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK)’nun 2. maddesinde bu Kanunun, karayollarında uygulanacağı belirtildikten sonra, bu kural biraz daha genişletilerek aynı maddenin (a) ve (b) fıkralarındaki durumlarda da uygulanabileceği öngörülmüş; karayolu tanımına girmediği halde genel trafiğin kullanımına açık olan yerler “karayolu gibi” kabul edilmiştir. 
Bu bağlamda, karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da, bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı; bu haliyle, toplu trafiğin bulunduğu yerler ile karayoluyla bağlantısı olan yerlerin de bu kapsama alındığı belirtilmiştir. 
Anılan yasal düzenlemeler gereğince kamunun yararlandığı tüm yollar karayolu tanımı içindedir. Bu açıdan karayolunda taşıt trafiğine kamu yönetimince izin verilip verilmemesi önemli olmayıp fiilen bu amaçla kullanılması yeterlidir. Yine karayolu zemininin asfalt, beton, taş veya toprak olması arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır. Bu açıdan köy, orman, dağ, tarla ve yayla yolları da karayoludur.
Somut olayda; tarla içerisinde sürücünün  traktöre bağlı römork ile geri manevra yaparak ikinci bir römorkun öndeki römorka takılmasını sağlamak üzere davacılar murisi çocuktan yardım istediği ancak çocuğun hareketli römorklar arasında sıkışması sonucu vefat ettiği anlaşılmıştır.  Kolluk güçleri tarafından çizilen 06/11/2010  tarihli olay yeri krokisinde  sigortalı aracın çalışma yaptığı tarlaya çok yakın mesafede  tarla yolu ve set yolu olduğu ve … Köyü  ve …    giden yolun bulunduğu işaretlemeleri yapılmıştır. 
Tüm bu hususlar, davaya konu olayın gerçekleştiği yerin karayoluna bağlantısı olduğunu gösterdiğinden, İtiraz Hakem Heyeti’nin olayın karayolunda gerçekleşmiş trafik kazası olmadığına ilişkin gerekçesi yerinde olmamıştır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; Karayolları Trafik Kanunu’nun uygulanması için kazanın mutlaka karayolunda meydana gelmesi gerekmeyip karayolu ile bağlantısı olan bir alanda meydana gelmesi de yeterli kabul edildiği (HGK’nın 28/09/2011 tarihli 2011/17-499 Esas 2011/557 Karar sayılı ilamı da bu yönde) ve davaya konu trafik kazasının meydana geldiği yerin (tarlanın) karayolu ile bağlantısı bulunduğundan, zararın … teminatı kapsamında olduğu gözetilmek suretiyle, taraf delilleri toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 15/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.