Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11880 Esas 2022/4162 Karar Sayılı İlamı
           4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11880
Karar No: 2022/4162
Karar Tarihi: 08.03.2022            
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11880 Esas 2022/4162 Karar Sayılı İlamı
Kanun maddeleri:
– 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 43. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 51.) maddesi
– 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99/1. maddesi
– … Genel Şartları’nın B.2.2.1 maddesi
– Sigortacılık Yasası 30/17 madde
– Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16. maddesinin 13. fıkrası
– Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 17. maddesi
4. Hukuk Dairesi 2021/11880 E. , 2022/4162 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılaması sonunda başvurunun kabulüne dair verilen kararın  davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde İtiraz Hakem Heyetince   itirazının reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 16/02/2018  tarihinde davalının sigortacısı olduğu aracın karıştığı tek taraflı kaza sonucu davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik toplam 5.000,00 TL  tazminatın  davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, talep miktarını 43.374,68 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili, talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davacının talebinin  kabulü ile 43.374,68 TL’nin 20/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; Uyuşmazlık  Hakem  Heyeti  kararına  karşı  davalı  vekilince itiraz edilmesi üzerine itirazın reddine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeni ile cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. 
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK’nin 43.(6098 sayılı TBK’nin 51.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. 
  Somut olayda, davacı yolcu konumundadır. Soruşturma dosyasındaki ifade tutanaklarına göre davacı ile davalı  nezdinde sigortalı bulunan araç sürücüsünün  arkadaş oldukları  anlaşıldığından  olayda hatır taşıması bulunduğunun kabulü ile tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Davalı … şirketi, davacının yaralanmasıyla sonuçlanan kazaya sebep olan aracın trafik sigortacısı olup, 2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi ile … Genel Şartları’nın B.2.2.1 maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiğinin kabulü gerekir. 
Somut olayda; davacının bakiye tazminat için yaptığı 30/07/2018 tarihli başvurusu sigorta şirketi tarafından 06/08/2018 tarihinde reddedilmiştir. Bakiye tazminat talebi yönünden 06/08/2019 tarihinde davalının mütemerrit olduğu gözetilerek  bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, davalının temerrüt tarihinin  ödeme yaptığı 20/06/2018 tarihinden  belirlenmesi doğru değildir.
4-Kabule göre de; Sigortacılık Yasası 30/17 md. ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin  Yönetmelik’in 16. maddesinin 13. fıkrasına “(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” hükmü eklenmiştir. 
Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde  vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3), (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 08/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.