Yargitay-4-Hukuk-Dairesi-2021-1992-Esas-2021-3142-Karar-Sayili-Ilami


Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/1992 Esas 2021/3142 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1992
Karar No: 2021/3142
Karar Tarihi: 16.06.2021

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/1992 Esas 2021/3142 Karar Sayılı İlamı

Davacı, davalıdan alacaklı olduğunu ve borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını ancak mal varlığı bulunamadığını, tasarrufun muvazaalı olduğunu iddia ederek tasarrufun iptalini talep etmiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Yapılan temyiz başvurusu sonrasında, davacı vekilinin sair temyiz itirazları reddedilirken, davanın ön koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmesi hatalı değerlendirme olarak kabul edilerek hüküm düzeltilerek onanmıştır. Dava, İcra ve İflas Kanunu’nun 277, 284. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalar için ön koşulların bulunması gerekmektedir.
4. Hukuk Dairesi         2021/1992 E.  ,  2021/3142 K.

    “İçtihat Metni”

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 25.02.2020 Salı günü davalılar vekili Av. … geldi. Davacı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalılar vekili dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahkemesine iade edilen dosya eksiklik tamamlanıp tekrar gelmekle, incelendi, gereği düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı …’den alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine İstanbul 7. İcra Müdürlüğü’nün 2009/22474 sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, davalı borçlunun adına kayıtlı mal varlığı bulunamadığını, davalı borçlunun aciz halinde olduğunu, davalı borçlunun adına kayıtlı İstanbul İli, Pendik İlçesi, Seyhli Mah. … ada, … parsel ve … ada, 2 parselin diğer davalılara mal kaçırma kasdı ile devredildiğini, söz konusu tasarrufun muvazaalı olduğunu beyan ile davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Dava, İİK”ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın İİK’nun 284. maddesi gereğince 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
    Mahkemece dava konusu gayrımenkullerin davalılar arasındaki gayrımenkul satış sözleşmesine istinaden 28.10.2004 tarihinde tapuya şerh edildiğini, davanın dayanağı olan alacağın doğum tarihinin ise 25.12.2006 tarihi olmasına göre tasarrufun borcun doğumundan önce yapıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece borcun doğum tarihinin tasarruf tarihinden sonra olmasına göre davanın ön koşul yokluğundan reddine ve davalılar lehine maktu vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde nispi vekalet ücretine karar verilmesi, doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi, yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden hükmün, 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HMUK’nun 438/7 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün 4. bendinde yer alan “red edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.836,42 TL vekalet ücretinin” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “maktu 1.500,00 TL” ibaresinin eklenerek hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.