Yargitay-1-Ceza-Dairesi-2015-4184-Esas-2017-947-Karar-Sayili-Ilami


Kasten yaralama – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2015/4184 Esas 2017/947 Karar Sayılı İlamı

Esas No: 2015/4184
Karar No: 2017/947
Karar Tarihi: 28.03.2017

Kasten yaralama – Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2015/4184 Esas 2017/947 Karar Sayılı İlamı

Sanık, mağdur …’ya yönelik kasten yaralama suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Ayrıca, sanık …’a yönelik kasten yaralama suçundan 3 ay 22 gün hapis cezası ve sanık …’a yönelik kasten yaralama suçundan 1 ay 25 gün hapis cezası verildi. Sanık, diğer suçlardan ise beraat etti. Sanıkların cezalarında haksız tahrik ve takdiri indirim sebeplerinin kullanılması nedeniyle azaltmalara gidildi. Adli sicil kaydındaki tekerrüre rağmen TCK’nun 58. maddesi uygulanmadı. Mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunsa da, Anayasa Mahkemesi’nin 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin iptal kararı dikkate alınarak hüküm fıkralarındaki ilgili bölümler düzeltildi.
Kanun maddeleri:
– TCK’nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son, 29/1, 62/1.
– TCK’nun 86/2, 86/3-e, 29/1, 62/1.
– TCK’nun 86/2, 86/3-e, 39/2, 29/1, 62/1.
– TCK’nun 58. maddesi (uygulanmadı).
– Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı.
– 5237 sayılı TCK’nun 53
1. Ceza Dairesi         2015/4184 E.  ,  2017/947 K.

    “İçtihat Metni”

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten yaralama
    HÜKÜM : Sanık … hakkında;
    TCK”nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son, 29/1, 62/1. maddeleri gereğince 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası (2 kez),
    Sanık … hakkında;
    1)TCK”nun 86/2, 86/3-e, 29/1, 62/1. maddeleri gereğince 3 ay 22 gün hapis cezası (2 kez),
    2) TCK”nun 86/2, 86/3-e, 39/2, 29/1, 62/1 maddeleri gereğince 1 ay 25 gün hapis cezası,
    3) Kasten yaralama suçundan; beraat,
    Sanıklar …, …, …, …, …, … hakkında;
    Kasten yaralama suçundan ayrı ayrı beraat.

    Sanık … hakkında mağdur …”ya yönelik kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar itiraza tabi olduğundan inceleme dışı bırakılmış,
    Sanık …”nın adli sicil kaydında tekerrüre esas ilamı olmasına rağmen TCK.nun 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık … hakkında mağdurlar … ve …”ya yönelik ayrı ayrı kasten yaralama, sanık … hakkında mağdurlar …, … ve …”e yönelik ayrı ayrı kasten yaralama suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, cezaları azaltıcı haksız tahrik ve takdiri indirim sebeplerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, sanıklar …, …, …, …, … ve … hakkında mağdur … …”ye yönelik kasten yaralama, sanık … hakkında ayrıca mağdur …”e yönelik kasten yaralama suçlarından yapılan yargılama neticesinde elde edilen delillerin hükümlülüklerine yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri ve düzeltme nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, mağdur … vekilinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, sübuta, katılan sanık … müdafiinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, sübuta, delillerin değerlendirilmesine, sanık … müdafiinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK”nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin sanıklar hakkında bu madde ile yaptığı uygulamalar yasaya aykırı ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK”nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkralarında yer alan 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK.nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine” şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA, 28/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.